Hazırlayanlar : 

Aynur Yüksel /15 Temmuz İlkokulu / 3-B Sınıfı

Oya Nihal Serter /15 Temmuz İlkokulu / 3-C Sınıfı

Fadime Kanden / Ülkü İlkokulu / 2/A Sınıfı

Cebrail Akay / Aydın Gürdamar Ortaokulu

Gülşah Sarıgül /Şehit Mustafa Gündoğdu İlkokulu

Sevda Kalfa /Özdemir Gürocak İlkokulu

Hayriye Muslu /75. Yıl Saray Halı İlkokulu

Sevim Anaçoğlu / Yavuzköy İlkokulu

      Merhaba, Benim adım Efe. Bu da en sevdiğim arkadaşım Alya. Sınıfımızla birlikte çok güzel bir eTwinning projesine katıldık. Projemizin adı ‘’ Her Kazanım Bir Deney’im’’ Bu projeyi bir çok şehirden farklı farklı okullardan arkadaşlarımızla birlikte yürütüyoruz. Biliyor musunuz? Artık deneylerle birlikte derslerimiz o kadar eğlenceli ve heyecanlı geçiyor ki!

       Geçen ay hepimiz İstanbul’da Fen ve Bilim Fuarına katıldık. Stantlar hazırlandı. Her stantta bir okulumuz yıl boyu yaptığımız deneylerden birini sergiledi. Şimdi  Aynur Öğretmenin ve öğrencilerinin standını gezelim. Karabiber-Sabun-Su. Bu üç malzemeyle ‘’Mikropları Nasıl Kovarız? deneyini yaptılar. Suyun içine karabiberi döktüler. Parmağına sıvı sabun süren çocuk karabibere dokununca öyle bir kaçtı ki karabiberler kenara! Bunların sabundan kaçan mikrop olduğunu öğrendik. Hemen aklıma Yiğit’in ellerini yıkamadan yediği sandviç ve sonrasında nasıl da karnının ağrıdığı geldi. Anlıyoruz ki mikropların en büyük düşmanı sabunmuş. Ellerimizi su ve sabunla yıkamalıyız. Temiz ve sağlıklı olmak ne güzel şey doğrusu…

      Aynur Öğretmen bize 2 yapboz parçası vererek fuardaki gezimiz bitince yapbozumuzun tamamlanacağını ve ortaya bir şifre çıkacağını söyledi. Haydi Alya sıradaki standa gidelim. Şimdiden o kadar meraklandım ki ŞİFRE ne acaba?

      -Burasıda Oya öğretmen ve öğrencilerinin standı onlar ne yapıyor acaba?

       -Aaaa.. Efe bak bak burada neler oluyor görüyor musun?

        Gözlerime inanamıyorum bu bir sihir olmalı! Kağıda çizilmiş oklar yön değiştiriyor. Bunu nasıl yapıyorlar anlayamadım.

       -Evet, Alya sanki bir sihir gibi görünüyor. Bu deneyde kağıda çizilmiş oklar ve su dolu bardak kullanılıyor. Çok kolay ve eğlenceli bir deney aslında, bak bak stanttaki arkadaşlar deneyi yapmaya başladılar, hadi izleyelim nasıl oluyor öğrenelim.

       Önce kağıda aynı yöne bakan okları çizdiler. Bu okları boş su bardağının arkasına koydu.

         -Aaaa … Evet, ama oklar aynı  yönü gösteriyor, ters yöne dönmediler Efe?

         -Evet, dönmedi Alya. Çünkü bardak boştu. Şimdi bardağı su ile dolduracaklar. İşte sihir şimdi başlıyor Alya.

         - Aaaa..., Vay canına su dolu bardağın arkasından bakınca oklar yön değiştirdi. Bu nasıl oldu Efe, sen biliyor musun?

          -Evet, Alya bu yaz denizde suyun içindeki taşların daha büyük ve parlak göründüğünü fark edince merak edip araştırdım.

        Cisimleri görmemizi sağlayan ışık havada, suda ve camda farklı davranırmış. Havadan gelen ışık suyun içinde kırılarak mercek görevi görür ve cisimlerin ters görünmesine sebep olur.

     İşte bu sebeple su dolu bardaktan baktığımızda, okların yönünü ters yönde görürüz.

     - Teşekkür ederim Efe. İyi ki buraya gelmişiz. Burada gerçekten çok ilginç ve eğlenceli bilgiler öğreneceğiz.

        - Yaşasın ! Oya öğretmenimizden de ŞİFRE'yi çözmek için 2 yapboz parçası kazandık.

Hadi Efe ,gezmeye devam edelim. Ben çok heyecanlandım  diğer stantta neler oluyor merak ediyorum.

-Burası da Fadime Öğretmenin gül standı zannettim Efe, malum gül şehrinden geldiler buraya bilim fuarı için.

-Fadime öğretmenin bize sözü vardı Alya unutma, Pandemi biterse, Dünya Covid salgınından kurtulursa, bundan sonraki bilim fuarını Isparta'da yapacakmışız. Ne güzel olur öyle değil mi Alya? Gül kokusu içinde bilim yapmaya, birlikte keşfetmeye devam etmek...

-Hadi Efe , hayal aleminden çıkalım bence, Fadime öğretmen bize bakıp gülümsüyor. Neler yapıyorlar bakalım.

-Alya benim gördüklerimi sen de görüyorsun değil mi ? Sihir mi bu şaka mı yoksa biz rüya mı görüyoruz ? Nasıl yani, içi su dolu poşetlere kalemleri batırmışlar,hem de bir sürü kalem. Ama tek damla su sızdırmıyor, akmıyor...

-Efe sızdırmayan poşet deneyi standı bu baksana. Bu deneyi biliyorum. İlk kez gördüğümde ben de çok etkilenmiştim. Şaka değil. Gerçekten de sızdırmıyor poşetler suyu, neden mi ? Ben sana anlatayım.

Annelerimizin kullandığı buzdolabı poşetinin içine suyu dolduruyorlar. Sonra kalemleri tek tek poşetten geçiriyorlar. Poşet delinmiş olduğu halde suyu sızdırmıyor. İstediğin kadar kalem batır, yine de suyu sızdırmıyor. Çünkü poşetin yapıldığı Polietilen isimli madde, kalemin etrafında sıklaşıyor. Dolayısıyla oradan suyun sızmasını engelliyor. Annelerimiz zaten bu sebeple, ürünlerini uzun süre saklamak için bu poşetleri tercih ediyorlar...

-Çok teşekkür ederim Alya, sen bana bu deneyi anlatmakla kalmadın, adeta yaşattın. O kadar etkileyici ki, her deneyde bambaşka bilgileri öğrenip keşfediyoruz. Bu deneyleri yapan çocuklar mucize değil mucit bence...

-Şaşkınlığın geçtiyse haydi şimdi Fadime öğretmenden  yapboz parçasını isteyelim. Belki bize gül kolonyası da ikram eder ...

- Burasıda Cebrail Öğretmen ve özel öğrencisinin standı onlar ne yapıyor acaba?

-   Efe bak Arda arkadaşımız Hafif Düzey Otizm tanısı konmuş özel arkadaşımız, özel arkadaşlarımız bizlerden asla eksik değildir sadece farklılar ve biz onlara yardımcı olursak onlarda başarmanın tadını alıyor ve çok mutlu oluyorlar onun için özel arkadaşlarımıza her zaman destek olmalıyız.

    -Efe bak burada hepimizi ilgilendiren  sağlığımızla ilgili bir deney yapılıyor. Dişlerimiz neden çürür? Sorusuna cevap bulacağız.

Bu deneyimiz bir hafta sürecek ve günlük gözlem yapacağız unutma sakın!

    Üç tane yumurtamızı elimize alarak bunların birer diş olduğunu düşünüyoruz. 3 bardaktan 2 tanesi su bir tanesine de sirke ya da kola koyuyoruz. 3 bardağın içine de birer adet yumurta koyuyoruz. Suyun içine koyduğumuz yumurtalardan birini diş macunu ile fırçalıyoruz diğerini fırçalamıyoruz. Deneyimiz bir hafta süreceğinden karıştırmamak  için bardakların üzerine fırçaladığımıza fırçalanan diş, diğerine fırçalanmayan diş, en sonuna kolalı veya sirkeli diş yazıyoruz. Günlük olarak fırçalanan dişi temsil eden yumurtayı fırçalayıp suyunu değiştiriyoruz. Bir hafta boyunca yumurtalarımızda oluşan değişimi gözlemliyoruz.

     - Bak  Alya görüyor musun kolanın içindeki yumurta ne hale gelmiş ?

    -  Aaayy çok kötü olmuş hem erimiş hem de kötü kokuyor. Demek ki asitli içecekler dişlerimize çok zarar veriyor ve sağlığımız için zararlı. Asitli ve sağlıksız yiyeceklerden uzak durmalıyız Efe.

    - Bir hafta sonunda günlük fırçaladığımız ve suyunu değiştirdiğimiz yumurta olduğu gibi sağlam kalmış ama fırçalanmayan diğer yumurtada koku ve sararmaların olmuş. Dişlerimizi fırçalanmadığı zaman bu şekilde çürüyor ve ağzımızda kötü kokular oluşur ve bundan hepimiz rahatsız oluruz.

Ayla o zaman ne diyoruz, hadi hep birlikte söyleyelim;

“ Sağlığınız için günde en az iki defa dişlerimizi fırçalamayı unutmuyoruz.” 

- Aaa Efe, yapboz parçamızı istemeyi unutmayalım sakın. Şifreyi çok merak ediyorum.

- Sırada diğer stant var. Orda neler öğreneceğimiz acaba…….

     Cebrail Öğretmenden yapboz parçamızı alarak Gülşah Öğretmen ve öğrencilerinin standına geldik. Burada birçok bardak ve kırmızı, sarı, mavi renkte boyalar var. Yine eğlenceli bir deneyle karşı karşıyaydık. Heyecanla izlemeye başladık.

      Öğrenciler önce beş tane bardağı yan yana dizdiler. Baştaki, ortadaki ve sondaki bardak su doluydu. Daha sonra su dolu bardaklara gıda boyasını eklediler. Rulo haline getirdikleri kağıt havluları bir ucu dolu bardağa, diğer ucu boş bardağa gelecek şekilde yerleştirdiler.

      Belli bir sürenin geçmesi gerekiyordu. Biz de öğrencilerle beklemeye başladık.       

      Alya:

     -Efe, iki bardak niye boş kaldı acaba? Şu an sadece ana renkleri görüyorum. Gökkuşağı deneyiydi bu. Diğer renkler neden yok?

      Biz sorularımıza cevap bulmaya çalışırken bir de ne görelim! Kağıt havlulardan boş bardaklara renk akışı olmuştu. Ve boş bardaklar yavaşça dolmaya başlamıştı.

     Alya şaşkınlıkla:

   -Bak Efe, şimdi gökkuşağı gibi oldu. Rengarenk…

   -Evet Alya, ana renkler birleşerek ara renkleri oluşturdu. Kırmızı ve sarı birleşerek turuncuyu; sarı ve mavi birleşerek yeşil rengini oluşturdu.

    Bu deney görsel bir şölendi bizim için. Bu stantta da Gülşah Öğretmenin verdiği yapboz parçasını alarak diğer standa doğru yürümeye başladık.