Kusursuz suç yoktur. Adımları iyi takip etmek gerekir. Sevgili okur, bu macerada bize katılmak ister misin? İpuçlarını yakala ve bize yardım et. Haydi görev zamanı! Bol şans.
Ayşe POYRAZ



Gazete Kovalamacası
Saat gecenin 1’iydi. Yer Pera sanat galerisiydi. Pencere açıldı ve bir adam içeri girdi. İçeri giren Kara Osman’dı. O bir tablo hırsızıydı.


Sanat galerisinin içi çok karanlıktı. Ama Osman hazırlıklıydı, yanında bir el feneri vardı. İçerde çok değerli bir tablo vardı. Vakit kaybetmeden etrafa göz gezdirdi ve tabloyu aramaya başladı. “İşte bu!” dedi.










Osman hızlıca tablonun yanına yaklaştı. Tabloya dikkatlice baktı ve şöyle dedi:
-Demek bu tablonun değeri 1 milyon dolar? Gerçekten hiç anlam veremiyorum.
Ama anlamasına da gerek yoktu. Önemli olan paraydı. Yakalanmak istemediği için acele etmeliydi. Hemen cebindeki bıçağı çıkardı. Sonra çok yavaş ve titiz bir şekilde tabloyu çerçevesinden çıkardı.





Tabloyu çıkarmayı başardı. Odadan çıkmak için pencereye yöneldi. Ama o masaya çarptı. Masanın üstünde de çok güzel mavi bir vazo vardı. Vazo yere düştü ve paramparça oldu. Osman “ Acaba bu vazo da bir milyon eder mi?” diye düşündü ve hemen düşünmekten vazgeçti. “Şimdi sırası değil.” dedi. Çünkü birileri gelmeden önce oradan çıkması gerekti. Hemen pencereden dışarı atladı.




(Osman Hatice Hanım’ın dairesinde yaşar. Aynı zamanda Hatice Hanım onun odasını toplar, yemek hazırlar, ona hep yardımcı olur. )
Osman eve geldi ve sessizce odasına geçti, kapısını kapattı. Hatice Hanım ve kızı uykudaydı. Onun geldiğini duymadılar.
Osman odasında çantasından tabloyu çıkardı. Bir gazetenin arasına sakladı ve yatağının altına koydu.








Sabah oldu. Hatice Hanım mutfaktaydı. Atık şişeleri çöp kutusuna koydu. Eşyaları geri dönüşüm yapmak onun için çok önemliydi.
Televizyonda haberler vardı. Dün gece bir tablo hırsızlığı olmuş. Haber dikkatini çekti, işini yarıda bıraktı ve haberi dinledi. Haber spikeri:
-1 milyon dolarlık tablo kayıp! Bu tablonun fotoğrafı.











Sonra spiker mavi bir vazodan bahsetti ve fotoğrafını gösterdi.“Vazo paramparça olmuş.” dedi.
Hatice Hanım’ın kızı Büşra:
-Anne hiç atık şişe kalmadı değil mi? diye sordu.
Hatice Hanım:
-Hayır. Hepsi bu. Ama birkaç eski gazete vardı. Onları bulmalıyım. Bugün geri dönüşüm kamyonu gelecek. Atık eşyaları, kamyon gelmeden önce hazır edelim.



Osman odasında değildi. Telefonda bir adamla konuşmak için balkona çıktı. Adam tablo için aradı. Osman gergindi.
“Beş bin dolar mı?” diye sordu. “Hayır! Kabul edemem. Bu 1 milyon dolarlık bir tablo!....... Efendim? …..Hayır, Ben 50 bin dolar istiyorum, beş değil! …….. Ne?.............Tablo? Evet, o bende. ……….Tamam anlaştık.”




Hatice Hanım her odada eski gazete aradı. Bir Cuma gününün sabahıydı. Sonra Osman’ın odasına girdi. Her zaman onun odasındaki eşyaları o topladığı için yine odaya izinsiz girmekten çekinmedi. Odanın kapısını açtı, odaya şöyle bir baktı. Hatice Hanım:
-İşte!! Yatağın altında da bir gazete var.







Ev sahibi kadın eski gazeteleri ve şişeleri siyah bir kutuya koydu. Evden çıktı ve çöp kamyonunu gördü.
“Bekleyin!” diye kamyona seslendi. Hızlıca elindekileri adama verdi.

Osman balkondan geri dönüşüm kamyonunu ve Hatice Hanım’ı gördü.
“Bugün Cuma” diye düşündü.
“Geri dönüşüm…. Gazete….! Hayır olamaz!”




Osman kamyonun arkasından koştu.
“Durun, bekleyin” diye bağırdı.
Hatice Hanım onu izledi ve “Bu ne yapıyor?” diye merak etti.
Osman kamyonun içine atladı.
“Gazetemi istiyorum. Nerede benim gazetem?” dedi.
Ama kamyonda yüzlerce gazete vardı.
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors
Kusursuz suç yoktur. Adımları iyi takip etmek gerekir. Sevgili okur, bu macerada bize katılmak ister misin? İpuçlarını yakala ve bize yardım et. Haydi görev zamanı! Bol şans.
Ayşe POYRAZ



Gazete Kovalamacası
Saat gecenin 1’iydi. Yer Pera sanat galerisiydi. Pencere açıldı ve bir adam içeri girdi. İçeri giren Kara Osman’dı. O bir tablo hırsızıydı.


Sanat galerisinin içi çok karanlıktı. Ama Osman hazırlıklıydı, yanında bir el feneri vardı. İçerde çok değerli bir tablo vardı. Vakit kaybetmeden etrafa göz gezdirdi ve tabloyu aramaya başladı. “İşte bu!” dedi.










Osman hızlıca tablonun yanına yaklaştı. Tabloya dikkatlice baktı ve şöyle dedi:
-Demek bu tablonun değeri 1 milyon dolar? Gerçekten hiç anlam veremiyorum.
Ama anlamasına da gerek yoktu. Önemli olan paraydı. Yakalanmak istemediği için acele etmeliydi. Hemen cebindeki bıçağı çıkardı. Sonra çok yavaş ve titiz bir şekilde tabloyu çerçevesinden çıkardı.
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $3.99+) -
BUY THIS BOOK
(from $3.99+) - DOWNLOAD
- LIKE
- COMMENT ()
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!