Bir yaz tatili dönüşüydü. Bütün yaz çok güzel anılar biriktiren öğrenciler,1.sınıfı bitirip 2.sınıfa başlamanın heyecanı ile  o gün okula gelmişlerdi. Öğrenciler kadar öğretmenleri de tekrar öğrencileri ile buluşacağı için çok heyecanlıydı.

Bir yaz tatili dönüşüydü. Bütün yaz çok güzel anılar biriktiren öğrenciler,1.sınıfı bitirip 2.sınıfa başlamanın heyecanı ile  o gün okula gelmişlerdi. Öğrenciler kadar öğretmenleri de tekrar öğrencileri ile buluşacağı için çok heyecanlıydı.

Bir yaz tatili dönüşüydü. Bütün yaz çok güzel anılar biriktiren öğrenciler,1.sınıfı bitirip 2.sınıfa başlamanın heyecanı ile  o gün okula gelmişlerdi. Öğrenciler kadar öğretmenleri de tekrar öğrencileri ile buluşacağı için çok heyecanlıydı.

Sınıfa girdiklerinde öğrenciler öğretmenlerini sevinçle karşıladılar. Öğretmenleri öğrencilerinin bütün yaz neler yaptığını çok merak ediyordu. Sıra ile öğrencilerine söz hakkı vererek yaz boyu yaşadıkları, en  mutlu oldukları anları anlatmalarını istedi. Öğrenciler anılarını anlatmak için sabırsızlanıyorlardı.

İlk söz hakkını Fuat aldı. Fuat:

-Yaz tatilini dedemin  yaşadığı Ege Bölgesi'nde bulunan bir kasabada geçirdim. Bu kasabayı sürekli turistler ziyaret eder. Yaz sonuna doğru bir grup turist geldi ve kasabamızda bir etkinlik yapmak istediklerini söylediler.

Kasabadaki deniz kenarını 

ve diğer her yeri 

temizleyecek ve oraya 

gelenlere bunun 

öneminden 

bahsedeceklermiş.

          Ben de gruba katılmak istediğimi                                               söyledim. Beni de aralarına aldılar.

                             Onlarla çevreyi temizlemek,                                 temizlikle ilgili insanlarla konuşmak çok                güzeldi. Bir çok ormanlık alana da giderek orada piknik yapan insanlara da bilgi verdik.

Benim için çevre temizliğinin önemini anlamak ve bunun için çalışmak çok güzeldi, 

diyerek yerine oturmuş. Öğretmen 

Fuat'a teşekkür edip başka bir 

arkadaşına söz hakkı vermiş.

Daha sonra Elif söz hakkı aldı. 

-Yaz tatilinde babaannemlere gittik. Orada amcamlar ve kuzenlerim de vardı. Amcamın iki kızı var. İkisi de benden küçük. Yaz boyu onlarla oyunlar oynadık. Onlara yapamadıkları her şey için yardım ettim. Bu benim için mutluluk vericiydi. Örneğin, dışarıya çıkarken şapka giydirdim, su alamadıkları zaman yardımcı oldum, küçük kuzenime mamasını yedirdim, parka oyun oynamaya götürdüm. Çünkü onları çok seviyorum.

Ardından Zeynep söz hakkı aldı.

-Öğretmenim benim de iki küçük ikiz kardeşlerim var. Onlara yapamadıkları şeylerde hep yardımcı oluyorum. Oyuncak oynatıyorum, oyuncaklarını toplamalarına yardım ediyorum, uzanamadığı yerlerden istedikleri şeyleri alıyorum. Onlara yardım ettiğimde ben çok mutlu oluyorum. Annem, kardeşlerim ve babam da çok mutlu oluyor. İyilik yapmak çok güzel.

Öğretmeni Hasan'a dönerek:

- Senin tatilin nasıl geçti anlat bakalım, dedi. 

Hasan:

- Öğretmenim, tatilim çok güzel ve eğlenceli geçti. Mahallemizdeki arkadaşlarımızla bol bol oyun oynadık. Belinay da bizim mahallede oturuyor. Bir gün yine oyun oynarken Belinay salıncaktan düştü, canı acıdığı için ağlamaya başladı. 

Arkadaşlarımla birlikte hemen koşup Belinay'ı kaldırdık. Arkadaşlarım Belinay ile ilgilenirken ben de koşup annesine haber verdim. Belinay'ın ciddi bir sorunu yoktu. Ertesi gün Belinay yanımıza geldi ve bize düştüğü zaman kendisine yardım ettiğimiz için çok teşekkür etti. Bu olayla yardım etmenin güzelliğini bir kez daha öğrenmiş olduk.  

Daha sonra Emir söz aldı.

-Biz de tatilde Samsun'a gittik. En çok hayvanat bahçesini beğendim. Orada hayvanların özelliklerini ve yiyecekleri hakkında bilgi aldık. Sonra ablamla sokak hayvanlarına nasıl yardım edebiliriz diye düşündük. Sokaktaki hayvanlara herkes bir kap mama ya da yiyecek koysa, su koysa işleri kolaylaşır dedik.

Eve gelince mahalledeki arkadaşlarımızla bir grup kurduk. Mahallemizdeki sokak hayvanlarına mama ve yiyecek vermeye karar verdik.

Sokaktaki kuşlara yem attık. Çok güzel ve keyifli günler geçirdik. Ailelerimiz de bu konuda bize destek oldu. 

Öğretmen, Emir'e hayvanlara yardım etme konusunda duyarlı olduğu için teşekkür edip başka bir arkadaşına söz hakkı verdi.

 Şimdi sıra Ada'daydı. Ada, tatilde Beren'in doğum gününü kutladıklarını söyledi ve  konuşmasını devam ettirdi.

"Beren; beni, Çınar'ı, Ece'yi, Toprak'ı ve Yusuf'u doğum gününe davet etti. Biz dört arkadaş parkta buluşup Beren'e doğum günü hediyesi almaya gittik. Ben mağazadan ışıklı ve sesli kar küresi aldım. Çınar pelüş ayıcık aldı. Toprak da barbie bebek aldı. Yusuf ne alacağına bir türlü karar veremedi. En son değerlerimizle ilgili bir kitap almaya karar verdi. Ece de küçük bir fanusta iki tane 

japon balığı aldı.

Şimdi sıra hediyelerimizi paketlemedeydi. Hep birlikte bizim eve gittik. Hediyelerimizi paketledik. Annem bizi Beren'in evine bıraktı. Doğum günü çok eğlenceliydi. Beren'e hediyelerini verdik. Beren hediyeleri çok beğendi. Bize teşekkür etti. Doğum günü anısına Beren de küçük küçük hediyeler hazırlamış. Biz de Beren'e teşekkür edip doğum gününden ayrıldık.'' dedi.

 Öğretmeni Ada'nın anlattıkları için teşekkür etti.

Öğretmen, Ada'nın sıra arkadaşına 

söz hakkı verdi.

Ada'nın sıra arkadaşının adı Betül'dü. Betül  o yaz, tatilini büyükbabasının yanında geçirmişti . Büyükbabası anneannesi vefat ettiği için yalnız yaşıyordu. Dedesiyle birlikte çok güzel vakit geçirdiler. Betül, dedesi ile birçok güzel şey yapmıştı. Ama en çok anlatmak istediği hatırası dedesinin arkadaşlarını ziyarete gittikleri zamandı.

Betül, her gittiğinde 

oradaki amca ve teyzelerin kendisine gösterdiği ilgiyi unutamıyordu.

Kendisine orada bir söz verdi. Bundan sonra da hep yaşlı bakım evlerine gidip oradaki insanları ziyaret edecekti. Çünkü onların en çok hatırlanmaya ihtiyaçları vardı.

Betül'ün dedesinin bazı çocukluk arkadaşları, yaşlıların kaldığı huzurevinde yaşıyordu. Betül yaz boyu dedesi ile sık sık oraya gidip oradaki yaşlılara hediyeler götürmüş ve onlarla çok güzel vakit geçirmişti.