İyi olan herkes şanslıdır.

Bir zamanlar çok ama çok güzel olan ve çok iyi kalpli biri olan Elia varmış. Elia bir gün öylece bir gölün üstündeki köprüye çıkmış. Karşıda kanatları mavi ve pembe olan bir de yeşil ve kahverengi renkli bir elbisesi olan birşey uçuyormuş.

Elia gözlerini kısıp uçan şeye daha dikkatli bakmış. Gördüğü şey sanki bir periymiş. Yüzü prenses gibi güzelmiş.

Uçan şey daha da yaklaşmış. Bu bir periymiş!

Peri Elia'ya iyice yaklaşmış. Elia birden --" Sen ne kadar güzel bir perisin öyle. Tüm dünyadaki en güzel varlıksın." demiş demesine ama ince sesli ve güzel sesli peri Elia'nın sözünü şöyle düzeltmiş --" Sen, dünyadaki en güzel varlıksın." Bir de üstüne bunu vurgulamış. --" Benim görevim seni korumak." --" Bu yüzden buradayım." Elia birdenbire bayılacak gibi olmuş ama hemen düzelmiş. Peri birden onun omzuna oturmuş

Hikayeyi sonuna kadar oku. Ders verici bir kitap.

Bilgi alıcı

Peri Elia'nın kulağına --" Minik ama eğlenceli bir yolculuğa var mısın?" diye fısıldayıp Elia'nın eline bir not kağıdı vermiş.

Kağıtta perinin artık onun olduğu, perinin adının Pixa olduğu yazıyormuş. Bir de onun doldurması gereken bölmeler. Ayrıca kağıtta Pixa'yı istiyorsa Pixa'nın bahsettiği o minik yolculuğu yapması gerektiği de yazıyormuş. Eliğa hiç durmadan --" Evet!" demiş.

Pixa birdenbire bir sihir yapmış ve Elia Pixa'nın boyutuna ulaşmış. Daha sonra Pixa Elia'nın elinden tutmuş ve onu uçurmuş. İşte Elia buna daha fazla şaşırmış. Havada yolculuk on beş dakika filan sürmüş.

Yolculuk bulutların üstünde durmuş. Görünüşe göre minik yolculuk bulutların üstünde geçecekmiş. Ama durum Elia'nın düşündüğü gibi olmamış. Bulutların üstünde bir portal oluşmuş. O saırada Pixa ince sesiyle --" Yolculuk daha yeni başlıyor." demiş.