Li-Mo-Na-Ta Hikayemiz Okurlarına,
Bu hikayede Çekirdekten Ormana "From a Seed to a Forest" Projesimizde gerçekleştirdiğimiz çekirdekrten fidan yetiştirme sürecini masalımsı bir dille anlatmaya çalıştım. Hikayemizi farklı kılan en büyük özellik ise hikayedeki resimleri bu projemizde yer alan öğrencilerin yapmasıdır. Bu hikaye ile birlikte öğrencilerimiz proje süresi boyunca yaşadıkları heyecan ve sevinci bu kitabı oluşrururken de bir kez daha yaşamış oldular. Aynı zamanda gerek çizmleriyle gerekse sesleriyle bu kitabın oluşmasında da önemli bir rol oynadılar.
Hikayemiz de emeği geçen öncelikle yüreği sevgi dolu minik öğrencilerime ve ülkemin farklı bögelerinde görev yapan emektar öğretmenlerime sonsuz teşekkürler...
Umarız ki siz sevgili okurlar da kitabımızı okurken bir nebze bizim yaşadığımız heyecanı yaşarsınız. Keyifli okumalar, esen kalın sevgiyle kalın.
YASEMİN KILIÇ


ÇEKİRDEKTEN LİMONA GİDEN
YOLCULUĞUMUZ ANISINA...

SESLENDİRMELER
ÖĞRENCİLER:
Servet: Mehmet Eren S.
Annesi: Irmak O.
Mehmet: Yağız K.
Defne: Ecrin T.
Ali Kerem: Elvin T.
Vuslat: Ümmühan S.
Öğretmen: Nisanur Ş.
Mo: İrem Y.
Yasemin KILIÇ (Öğretmen)
YAZAN: Yasemin KILIÇ
Resimleyen: Yaren Ç. (4/D)
Çubuk ilkokulu/Ankara
Derya ERGİN
Yapraklar sararmış, kuşlar çoktan sıcak ülkelere kanat açmıştı. Hava gün geçtikçe önceki günlerin sıcaklığını aratır olmuştu. Rüzgâr ise gücünü iyice hissettirmeye başlamıştı.
Bu serin ve esintili hava Servetlerin arka bahçesindeki büyük limon ağacına tutunan limonların yüreğini ağzına getiriyordu. Neden mi? Limonlar zannediyordu ki Servet’in annesi onları toplayacak ve daha sonra da her sonbaharda olduğu gibi apartmandaki bütün komşulara dağıtacaktı. Çünkü altmışıncı derste aynen şöyle demişti Bilge Ağaç, “Her yıl böyle olur, bu yıl bakalım sizler kimlerin evine gideceksiniz?” Her sallandıklarında “Geldiler” cümlesi daha küçük olan limonların feryadı olmuştu. Ne de olsa pek çoğu iyice olgunlaşmış, Bilge Ağaç’ın dalları da onları taşıyamaz olmuştu.
Lİ--MO-NA-TA

ASLI O. 2/D
BAYRAKTEPE İLKOKULU AFYONKARAHİSAR
YASEMİN YILDIRIM
Bu ağaçta bir limon vardı ki en çok kahkaha, şamata, feryat sesleri ilk o limondan gelirdi. Çünkü dünyadaki tüm narenciye çekirdeklerinin en hareketlisi, en mızmızı, en cesuru ve en akıllısı olan dört kardeş bu limonda yaşıyordu. Bu limonda hiç beklenmedik bir anda sesler yükseliverir ve hiç ummadığınız bir anda da sesler kesiliverirdi. Bu afacan mı afacan dört kardeşe anneleri “Li, Mo, Na, Ta” isimlerini vermişti. Bütün afacanlıklarına rağmen hem ekşi hem de tatlıydılar, aynı isimlerindeki limonata gibi.
Li -kardeşlerin en büyüğü- her gün rengârenk giyinir, saçına da toka takmadan asla dışarı çıkmazdı. Evde bile süslenip püslenip aynanın karşısında saatlerce kendisine bakardı. Bu abartılı süslülüğün yanı sıra bir o kadar da panik mi panikti.
Mo, kardeşlerin en çalışkan olanıydı; annesi yokken bile bütün sorunları o çözer ve hiçbir kardeşin hakkını yemezdi. Onun bu adaletli tutumundan dolayı hiçbiri ona karşı gelmezdi. Bilgelikle dolu kocaman kara gözleri ile sürekli kitap okurdu.

CEYLİN ADA C. 2/E
MENEMEN 9 EYLÜL İLKOKULU/İZMİR
YASEMİN KILIÇ
Na, en enerjik olanıydı. Her gün düzenli spor yapar, pazılarını da herkese göstermeden duramazdı. İşlerini jet hızıyla yapsa da asla yorulmazdı.
Ta ise en tembel olanlarıydı. Bütün sorumluluklarını başkalarına yıkar, eğer kimse onun işlerini yapmak istemezse de zır zır ağlardı. Küçük olmanın avantajlarını her daim kullanmak isterdi. Üstelik çok yemek seçtiği için de çok cılızdı. Bilge Ağaç’ın derslerine hep geç kalır, soruları da dersi dinlemediği için genellikle bilemezdi.
Bu limonda hiç ama hiç gürültü patırtı bitmezdi. Bütün özellikleri farklı olan bu çekirdek kardeşlerin hayalleri de bambaşkaydı.
Li’nin en büyük hayali bir takı tasarımcısının eline geçmek ve sonrasında da tasarımcının kendisini bir kolyede boncuk olarak kullanmasıydı. Böylelikle hep göz önünde olacak ve herkes ona hayranlıkla bakabilecekti.
Zeynep G. 2/D
MENEMEN 9 EYLÜL İLKOKULU/İZMİR
ŞORAY BARKALI
Na, bu hayaller mevzu bahis olunca söze hep şöyle başlardı. “Salataya sıkılıp oradan mideye indim mi tamam. Bu kaslı kollarımla insan vücudundaki her türlü serüvene hazırıııım.”
Ta, minik sesiyle araya girer, “Hiiiç ama hiç bana göre değil. Ben limonumdan hiçbir zaman ayrılmak istemiyorum. Tek hayalim çürümeden bu Bilge Ağaç’ın kollarında yaşlanıncaya kadar yaşamak.” derdi.
Dört afacan bu hayaller hakkında yataklarında saatlerce konuşurlardı.
Sonunda beklenen gün geldi. Çünkü ‘pat pat ‘ayak sesleri giderek artıyordu. Bu demek oluyor ki birisi onları toplamaya gelmişti. Hayır, hayır bir kişi değildi gelen daha güçlü bir ayak sesi daha kendilerine doğru yaklaşıyordu. Korkuyla karışık bir ürperti bütün limonları sardı.
Mo “Geldiler anlaşılan bu sefer hepimizi toplayacaklar.”
Ta “Nereden biliyorsun, hiç de bile bir tane koparıp gidecekler, salata için.”
Li “Bizi almaya geldilerse hemen hazırlanmalıyım ay, ah nerede kalpli tokam?...

Aylis K. 4/B
KDZ EREĞLİ Ören İlkokulu/ZONGULDAK
Selin S. ÇELİK ÖZCAN
Yoksa çiçekli olanı mı taksam yok yok yeni aldığım ayıcıklı olanı”
Na “Mo, doğru söylüyor, Öznur Hanım’dan önce oğlu Servet de geldi. İki ayak sesi en son ne zaman duydunuz? Bütün limonları toplamayacak olsalar bir tek Öznur Hanım gelirdi. Aaaa nasıl plan yapmıştık Mooo!”
Servet annesine daldaki en çok beğendiği limonu göstererek, “Anne şu kocaman olmuş, bak şu sapsarı olan, koparalım mı onu?” diye sordu.
“Acele etme, bir bakalım en iyisi hangisi?”
“Bak bak anne şurada duran?”
“Üst dallara bakalım Servet, güneş aldığı için üst dallardakiler daha iyi gelişir oğlum.” dedi, annesi.
Konuşmaları duyan limonların heyecanını varın artık siz düşünün.
“Bizi koparacaklar, hayır hayır bizi, hah bakın bize yaklaştılar” diye söyleniyordu daldaki bütün limonlar.
Adasu A. 1/B
Zeyyat Mandalinci İlkokulu/MUĞLA
NURSEL İGAÇ
“Aman Allah’ım” diye atılan bir çığlık bütün limonların kulaklarını sağır edecek bir çınlamaya neden oldu. Bu sesi kim tanımaz ki bu tiz sesin sahibi bizim süslü Li’den başkası olamazdı.
Herkes üzgündü bekledikleri büyük günün bugün olduğunu düşündüler. Ama maalesef şans bugün sadece afacanların yüzüne gülmüştü.
Li “Aman Allah’ım ne büyük titreme”
Ta“ Bizi bizi koparıyorlar!”
Na “Panik yok, panik yok sıkı tutunuuun!!!”
Ta “Olamaz ben bilge ağaçtan hiç ayrılmak istemiyoruuum ama.”
Heyecandan buz kesen çekirdek kardeşlerin bedenlerini sıcak bir dokunuş çepeçevre sarmıştı ve bu sıcacık dokunuş onları biraz olsun rahatlatmışken Bizim afacanları hooop diye hızlı bir güç aşağıya doğru çekmez mi!
Lİ “Ben bu kadarına dayanamıyorum amaaaa!!!”
Na “Korkma daldan koptuk şu an.”
Resimleyen: Öykü G(4/D)
Çubuk ilkokulu/Ankara
Derya ERGİN
Li “Ay, ay saçım, başım tokam mahvoldum”
Mo “Ne yalan söyleyeyim bu kadar hareketi ben de beklemiyordum” derken o da ne? Servet limonu havaya bir fırlatıp bir tutmuyor mu, bir daha bir daha”
“Aaaa, oooo, imdaaat, durduruuuun, aaaaaaaaa ah aaa!!!” feryatları eşliğinde bizimkilerin içi dışlarına çıkmıştı.
Limonları hep Öznur Hanım toplardı. Ne olmuştu ki Servet de inmişti bahçeye? Üstelik neden annesinden en iri, en güzel limonu koparmasını istemişti? Az sonra Servet’in konuşması bütün bu soruların cevabı oldu.
“Anne öğretmenimiz bahçenizdeki limonlardan bir tanesini yarın okula getirin dedi. Ayrıca başka şeyler de istedi. Okulda etkinlik yapacağız ama ne etkinliği olduğunu söylemedi. Ama benim bir tahminim var”
“Öğretmenin başka ne istedi?”
“Listede yazıyor anne bak.”

Eser: Musa can K. (4/A)
Sındırgı Gölcük İlkokulu
Hasan KIZILKAYA/BALIKESİR
“Peçete, bardak, su, limonhımm.”
“Hepsi hazır. Sen sofrayı hazırlarken ben de öğretmenimizin istediği her şeyi hazırladım. Çok mutluyum, sabah çabuk olsa da etkinliğimizi yapsak.”
Sabah olmuştu. Dünkü hareketlilik bizim afacanları epeyce yormuş olacak ki sabah okul çantası hareket edinceye kadar kardeşlerden hiçbiri uyanmamıştı.
Li’nin “Olamaz, yine mi!” çığlığı ile diğer üç kardeş neye uğradıklarını anlamadan çoktan okulun yolunu tutmuşlardı.
“Bizi limonata yapmak için götürüyorlar. Suyumuzu alıp bizi çöpe atacaklar.” sözüne plak gibi takılmıştı Li. Üstelik bir de zır zır ağlayınca
“Li sakin ol dereyi görmeden paçayı sıvama yine.” diyerek -telaşlı olan Li’yi- Mo sakinleştirmeye çalışıyordu.
Li’nin “Ben pantolon giymedim ki ne paçası, ne deresi” cümlesi o an gülmeyi en son düşünen üç kardeşi bir an olsun güldürüvermişti.

Ravza D. 3/A
KDZ Ereğli Ören İlkokulu
Songül ARAT/ZONGULDAK
Ta, evinden ayrılmak istemediğini iç çeke çeke tekrar ediyordu. Na, ne kadar güçlü bir bedene sahip olsa da heyecandan ve korkudan kalp atışlarını hızlanmasına engel olamıyordu.
Kuş cıvıltılarına benzeyen çocuk sesleri giderek çoğalıyor, sanki etrafta uçuşan bir kuş sürüsü onları kuşatıyordu.
İlk ders başlamıştı. Yasemin öğretmen öğrencilerin heyecanlı bakışlarını görmüş onları daha fazla bekletmeden bütün malzemeleri çıkarmalarını söylemişti. Öğrencilerin sınıfta o güne kadar hiç görmedikleri bir misafir gelmişti. Öğretmen, gelen misafirin -Şefika Hanım- ziraat mühendisi olduğunu, bu etkinlikte onlara bilgi vereceğini söyledi.
Tam bu sırada Mo’nun dışında iki kardeş Ta’yı sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Mo, dışarıda olup bitenleri anlamak için kulağını limonun iç kabuğuna iyice yasladı ve neden bu sınıfta olduklarını derin bir oh çekerek kardeşlerine anlattı.

Eser:Tuana Ç
Toki Şehit Er Yılmaz Özdemir İlkokulu
Arsez Akgüngör/İSTANBUL
-Bizi çok güzel günler bekliyor, dedi.
-Bilmece gibi konuşma, dedi Na.
-Benim en büyük hayalim neydi?” diye devam etti Mo.
Diğer kardeşler Mo’nun bu cümlesine karşılık:
“Yeter Mo, düşünecek hal mi kaldı bizde, uzatmadan söyle! diye çıkışarak cevap verdiler.
Sınıfa yardım için gelen anneler, hiçbir çekirdek ziyan olmasın diye önce limonları dikkatlice kestiler, daha sonra da limonların suyunu sıktılar. En sonunda da biriken limon sularını bir sürahiye boşalttılar. Ayrıca sürahiye biraz da şeker koyup karıştırdılar. Limonlar sıkıldıkça herkesin ağzı sulanmaya başlamıştı. Afiyetle herkes limonatalarını içedursun, ömürleri boyunca ilk defa limonun dışına çıkan bizim afacanları bir telaş bir telaş sardı ki sormayın; “Aaaaa, ooo, eveeeet, ayyy çıkıyoruz” diye bağrışmalar birbirine karışmıştı.

NİSANUR Ş. 2/E
MENEMEN 9 EYLÜL İLKOKULU/İZMİR
YASEMİN KILIÇ



Etrafın aydınlığı gözlerini kamaştırıyordu. Her yer çok aydınlık olmasına rağmen yine de bulanıktı her şey. Puslu bir camın arkasından bakıyor gibiydiler.
Bu kadar parlak bir ışığı hiç ama hiç beklemiyorlardı. Gözlerini kamaştıran bu ışığa bile tam alışamamışken kendilerini tatlı mı tatlı tatlı bir suyun içinde buluverdiler. Ayrıca onları tutan bir kesecik de yoktu.
Dört kardeş aynı bardağın içindeydiler. Hepsi aşağıya doğru süzülerek iniyordu. Bu, onların çok ama çok hoşlarına gitmişti. Ama bir sorun vardı. Ta, bir türlü aşağıya, diğer kardeşlerin yanına inemiyordu. Kardeşleri giderek ondan uzaklaştıkça seslerini de uğultulu duymaya başlamıştı. Minik Ta bütün bedenini var gücüyle aşağıya doğru itiyor fakat nafile bir türlü kardeşlerine doğru yakınlaşamıyordu.
“O artık bizimle olamayacak” sözünü çaresizce söyleyivermişti Mo.

Resimleyen: Emir S.
Toki Şehit Er Yılmaz Özdemir İlkokulu
Arsez Akgüngör/İSTANBUL
Ziraat mühendisi Şefika Hanım suyun yüzeyinde kalan çekirdeklerden fidan elde edilemediğini söylüyor, kalitesiz tohumları bu yüzdürme yöntemi ile tespit edildiği bilgisini veriyordu.
Tam bu esnada Ta, kardeşlerine suyun yüzeyinden ayrılırken bol şans dilemiş ve onlara kocaman bir öpücük yollamayı da unutmamıştı. Minik kardeş, oradan başka bir peçeteye alınırken neyse ki gülümsüyordu. Suyun dibinde kalan üç kardeş, kardeşlerinin bu sessiz sedasız gidişine o an için sadece bakakaldılar. Sonrasında ise telaşla birbirlerine “Olamaz olamaz ne yapacaklar Ta’ya”, “Ama o daha çok küçük”, “Yoksa çöpe mi atacaklar onu!!!” deyip durdular.
Şefika Hanım; öğrencilere, kalan çekirdekleri bardağın dibinden almalarını, bu çekirdeklerin beyazımsı olan kabukları soymalarını söylüyordu. Minik parmaklar önce kahverengi alt kabuğa zarar vermeden üste kalan kalın beyaz kabuğu itina ile soydular, daha sonra soydukları çekirdekleri kağıt peçetenin üzerine yan yana
Resimleyen Eda G. 2/D
9 Eylül Īlkokulu İZMİR
ŞORAY BARKALI
sıraladılar. Son olarak da tüm öğrenciler peçeteyi tekrar katlayarak çekirdeklerin üstlerini kapattılar. Servet öğretmenine bu işlem bitince şu soruyu yöneltti:
-Öğretmenim, çekirdekleri uykuya mı yatırdık?
-Tam tersi Servet’çiğim, çekirdekleri uyandırmaya çalışıyoruz, dedi Yasemin öğretmen.
Uyandırmanın ne olduğunu anlayamayan Mehmet:
-Nasıl yani? dedi.
Öğretmen, “Bir tohum nasıl uyandırılır sizce?” diyerek soruya soruyla karşılık verdi.
Defne söz alarak “Bence cep telefonuna alarm kurularak öğretmenim, ben her sabah öyle uyanıyorum da!” diye yanıtladı.
Ali Kerem, “Bence ıı ıımmm yüzüne su serperek Annem uykuyu çok seven kardeşimi öyle uyandırıyor.” dedi.

Resimleyen: Elif K. 3/A
Şehit Selahattin Şişman İlkokulu/ANKARA
Berrin BULUT
- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors
Li-Mo-Na-Ta Hikayemiz Okurlarına,
Bu hikayede Çekirdekten Ormana "From a Seed to a Forest" Projesimizde gerçekleştirdiğimiz çekirdekrten fidan yetiştirme sürecini masalımsı bir dille anlatmaya çalıştım. Hikayemizi farklı kılan en büyük özellik ise hikayedeki resimleri bu projemizde yer alan öğrencilerin yapmasıdır. Bu hikaye ile birlikte öğrencilerimiz proje süresi boyunca yaşadıkları heyecan ve sevinci bu kitabı oluşrururken de bir kez daha yaşamış oldular. Aynı zamanda gerek çizmleriyle gerekse sesleriyle bu kitabın oluşmasında da önemli bir rol oynadılar.
Hikayemiz de emeği geçen öncelikle yüreği sevgi dolu minik öğrencilerime ve ülkemin farklı bögelerinde görev yapan emektar öğretmenlerime sonsuz teşekkürler...
Umarız ki siz sevgili okurlar da kitabımızı okurken bir nebze bizim yaşadığımız heyecanı yaşarsınız. Keyifli okumalar, esen kalın sevgiyle kalın.
YASEMİN KILIÇ


ÇEKİRDEKTEN LİMONA GİDEN
YOLCULUĞUMUZ ANISINA...

SESLENDİRMELER
ÖĞRENCİLER:
Servet: Mehmet Eren S.
Annesi: Irmak O.
Mehmet: Yağız K.
Defne: Ecrin T.
Ali Kerem: Elvin T.
Vuslat: Ümmühan S.
Öğretmen: Nisanur Ş.
Mo: İrem Y.
Yasemin KILIÇ (Öğretmen)
YAZAN: Yasemin KILIÇ
Resimleyen: Yaren Ç. (4/D)
Çubuk ilkokulu/Ankara
Derya ERGİN
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(6)
-
COMMENT()
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $9.19+) -
BUY THIS BOOK
(from $9.19+) - DOWNLOAD
- LIKE (6)
- COMMENT ()
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE(6)
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!