Bu masal kitabı bir e-Twinning projesi olan “Sihirli Masal Evim” projesinin 1.masal grubu öğretmenleri tarafından yazılmıştır.Masalın başlığı ve resimleri öğrenciler tarafından yapılmış olup;özgün bir masaldır.
This fairy tale book was written by teachers of the 1st fairy tale group of the "My Magical Fairy Tale House" project, which is an e-Twinning project. The title and pictures of the fairy tale are made by students and it is an original fairy tale.
Bir varmış, bir yokmuş...Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yunuslar berber, denizatları tellal iken, ben dedemin sandalında tıngır mıngır sallanır iken, denizin derinliklerindeki ülkelerin birinde Kyme adında ismi kadar kendi de güzel bir deniz perisiyle, deniz aslanları kadar cesur Adem adlı bir çocuk yaşarmış.Suyun berraklığı bütün herkesi kendine hayran bırakırmış.
Once upon a time....when the dolphins were barbers when the seahorses were criers... and while I was swinging in my grandfather's boat...
In one of the countries in the depths of the sea , there lived a sea fairy ,Kyme,as beautiful as its name...and a boy , Adam, as brave as the sea lions...
The clarity of the water fascinated all everyone.
Suyun getirdiği yaşam sevinciyle Kyme ile Adem her gün yüzerek, uçsuz bucaksız, temiz denizin tadını çıkartırlarmış. Denizin altındaki arkadaşlarıyla gezintilere çıkarlarmış. Deniz yıldızları parıl parıl parlayıp suyu aydınlatırken, deniz kızları ise şarkılar söyleyip denizdeki arkadaşlarını eğlendirirlermiş. Hep bir ağızdan ‘suyu boşa akıtma,geleceği karartma,sonraki nesilleri sakın unutma!’’ şarkılarıyla deniz kızlarına eşlik ederlermiş. Yosunlar, deniz kızlarının büyüleyici şarkıları karşısında dayanamayıp dans ederlermiş.
With the joy of life brought by the water ,everyday Kyme and Adam used to swim around with their friends and enjoy the endless, clean sea. While the starfish were shimmering and brightening the water, mermaids were singing and entertaining their friends . They all aloud ‘don’t waste water,don’t damage your future and don’t forget the next generations’accompanied the mermaids with their songs. The seaweeds could not stand the enchanting songs of mermaids,but
-Hey sevimli balıklar gökkuşağı
gibi güzel renginiz solmuş, ne oldu?
Balıklar biraz dinlendikten sonra
anlatmaya başlamışlar:
-Çok uzaklardaki suların denize
döküldüğü nehirde yüzüyorduk.
İki çocukta nehrin kenarında oltalarını suya atmış bekliyorlar,bir yandan da güzel şarkılar söylüyorlardı.
The fish began to explain after a little rest,‘We were swimming in the river where the waters far away poured into the sea. By the river,there were two boys trying to catch fish with their lines and singing beautiful songs. We were dancing underwater.Suddenly we heard a scream . We got excited, swam towards the surface and started watching what happened. One of the boy was looking at the
İstiridyeler de incilerini dışarıya çıkartarak, denizin güzelliğine güzellik katarlarmış.
Bir gün yine Kyme ve Adem, deniz kızlarıyla birlikte, denizin derinliklerinde şarkılar söyleyip dans ederlerken, sevimli arkadaşları balıklarla karşılaşmışlar.
Bu balıklar çok heyecanlıymışlar.
Adem:
dance. Oysters were adorning the sea by bringing their pearls out.
One day, while Kyme and Adam were singing and dancing together with the mermaids in the depths of the sea, they met their cute friends,the fish.
They were so excited.
‘Hey,my cute friends.You used to be colorful like a rainbow.but now you seem so pale.What happened to you?’asked Adam.
Biz de suyun altında dans ediyorduk.Aniden bir çığlık sesi duyduk .Ne olduğunu merak edip suyun üzerine yaklaşıp olanları izlemeye başladık.Çocuk oltayı kaldırmış ucundaki canlıya bakıyor ve çığlık atıyordu.
Tekrar oltayı nehire fırlattı ve kaçtılar. Oltanın ucundaki garip canlı suyun altında ‘Bana yardım edin!’ diye çırpınıyordu.İlk olarak korktuk çünkü suyun içinde ilk defa böyle canlı görüyorduk,demiş.Birden arka taraftan başka bir ses konuşmaya devam etmiş.Herkes çok korkmuş ve saklanmış. Çünkü konuşan,ilginç ve korkutucu balıkmış.
Sevimli balıklar şöyle demişler: “Durun kaçmayın ,o dost canlısı bir balık size anlatacakları var, biz onu dinledik.Bize zarar vermeyecek sadece neden bu hale geldiğini anlatacak.” Adem ve Kyme şaşkın gözlerle çırpınmakta olan balığa bakmışlar.Balıkta onlara bakıyormuş.Uzun süren sessizlikten sonra Kyme sormuş:
creature on the end of the fishing line and screaming. He threw it into the river and they ran away.The strange creature at the end of the fishing line asked for help .It was fluttering. We were scared . Because it was the first time we had seen something like that’.
Suddenly another voice from the back continued talking. Everyone was so scared and hiding. It was the interesting and scary fish .
Cute fish said: "Wait, don't escape, it is a friendly fish and has something to tell , we listened to it. It will not hurt us, it will only tell you why it has become like this.” Adam and Kyme looked at the fluttering fish with confused eyes. The fish was looking at them,too.After a while, Kyme asked ‘Come on, tell us.what's happening?’.
‘My name is Domi.I just got caught in a bag from the shore and now I’m here.Your sea is clean.Once upon a time our home was also very clean. We were very happy, too. We used to swim, dance and play in joy.One day strangers came.
-Hadi anlatın,neler oluyor?
Garip balık başlamış konuşmaya:
-Benim adım Domi.Az ilerdeki kıyıdan gelen bir poşete takıldım, buralara geldim.Sizin deniziniz tertemiz.Bir zamanlar bizim evimiz de tertemizdi.Biz de çok mutluyduk.Neşe içinde yüzer,dans eder,oynardık hep.Bir gün yabancılar geldi.Ellerinde kağıtlar vardı.Konuşup gülüştüler, neşeliydiler.Danslarımızı izleyip eğlendiler ve gittiler.Ama birkaç hafta sonra denizimize garip sular karıştı,fabrikalardan çıkan pis kokulu,sıcak,kirli atık sular.Biz içmedik önce,bu sularla gelen atıkları yemedik.Ama dayanamadık açlığa ve ölmemek için yedik.Kimimiz hemen hastalandı ve öldü,kimimizin vücudunda yaralar çıktı.Buralardan göçüp gidenler de oldu.Ama en acısını yavru yapınca fark ettik.Yavrularımızın yüzgeçleri ,kuyrukları yırtık oldu.Gözleri tek,başları kocaman oldu.Siz benden korktunuz ama benim yavrularım bende de daha korkunç oldular.Hiç balığa benzemiyorlar.
Kyme ve Adem duyduklarına inanamamışlar.
Domi devam etmiş:
They had papers in their hands.They talked and laughed, they were cheerful.They watched our dances , had fun and left. But a few weeks later, smelly,hot, dirty wastes coming out of factories began to blend into our sea. We didn't drink at first .we didn't eat the wastes coming with those waters.But we were starving and we ate not to die.Some of us got sick and died right there,some had wounds on their bodies.There were even those who passed away..But when we had babies, we suffered more. They were born with their fins and tails torn. There was only one eye on their big heads.I looked terrible, but my babies were more than me.They didn't even look like fish.’ replied the strange fish.
Kyme and Adam couldn't believe what they heard.
Domi kept telling,‘Our happy songs turned into sorrowful ones. No one sees us crying, nobody hears our screams. We used to lay our eggs on that reeds nearby. But look at what factory waste has done there. Waste, garbage, chemicals have become our nightmare.. We're getting less and less day by day.Please help us !’
-Bu güzelim denizde neşeli şarkılarımızın yerini ağıtlar aldı.Ağladığımızı kimseler görmüyor,çığlıklarımızı kimse duymuyor.Az ilerdeki sazlığa yumurtalarımızı bırakırdık ama bakın sazlıkta fabrika atıklarından ne halde?Atıklar,çöpler,zehirli maddeler kabusumuz oldu.Her geçen gün azalıyoruz.Yardım edin bize.
Adem:
-Bir şeyler yapmalıyız Kyme dedi.Dedeme gidelim,anlatalım Domi’nin hayatını.
Kyme ve Adem Domi’yle birlikte dedelerinin yanına gitmişler. Bilge Dede torunlarını görünce sevinmiş ama yanlarındaki garip balığı görünce şaşkınlığını gizleyememiş. Olanları Bilge Dede’ye anlatmışlar.
Bilge Dede:
-Bizim hayatımızı yok eden suları kirleten tek canlı insandır. Bu hatayı da yine insanlar düzeltecek.Benim tanıdığım bir dalgıç var. Adı Kayra, pembe mercan kayalıklara sık sık gelerek fotoğraf çeker. Gidip ondan yardım isteyelim.
Birlikte pembe mercan kayalıklarına gitmişler ve Dalgıç Kayra’ya sorunu
‘we should do something.Let's go to grandpa and tell him what Domi went through. he knows what to do.’ Adam said to Kyme.
They took Domi with them and went to his grandfather’s house. He was known as a wise man. He had the right use of knowledge.He knew what to say and when to say it.That's why everyone consulted him. He was happy to see them, but when he saw the strange fish , he couldn't believe his eyes. They told him what happened.
‘It must be human beings who do this.They pollute the waters and ruin our lives. They need to realize its effects and prevent the damage. Therefore, an urgent need has arisen to tackle this issue straightaway. I know a diver.His name is Kayra.He often comes to the pink coral reefs to take pictures. Let's go and ask him for help.’said grandpa.
They went there to find him and told about the problem. Kayra took lots of pictures and showed everyone the pollution of the sea. Although some people tried to clean the water, they couldn't handle this pollution. The garbage in the
sorunu anlatmışlar. Kayra birçok fotoğraf çekerek herkese denizlerin kirliliğini göstermiş, anlatmış. Duyarlı insanlar her ne kadar suları temizlemeye çalışsa da bu kirlilikle başa çıkamamışlar. Denizlerdeki çöpler her geçen gün artarak çöp adalarını oluşturmuşlar. Denizin altında güneş görünmez olmuş, Yosunlar sararmış, mercanlar kararmış, balıklar hastalanmış.Artık insanlar denize giremiyor,çocuklar ne yazık ki yüzemiyorlarmış.Deniz suyuna temas eden insanların vücudunda içi su dolu kabarcıklar ve yanıklar oluşuyormuş.Balık ,midye gibi deniz ürünleri yiyen insanlar zehirleniyor hatta yaşamlarını yitiriyorlarmış.İnsanlar ne yapacaklarını bilememiş ve çaresizce Bilge Dede'ye koşmuşlar. Ondan yardım istemişler.
Bilge Dede :
- Bundan yıllar önceydi.İnsanlar bilinçsizce toprağı,havayı ve suyu kirletti.Kirlilik tüm canlılara zarar veriyordu.Balıkların da nesli tükendi.Bizler balıkları ve deniz canlılarını ancak kitaplardan görüyorduk.Yine aynı şeyleri yaşamak beni
sea had increased day by day and turned into huge piles .Under the sea, the sun was invisible, the seaweeds turned yellow and the corals black, fish got sick.People could not swim in the seas. There were blisters filled with water and burns in the human body where the sea water touched. Some who ate seafood like fish and mussels got poisoned and even lost their lives.People didn't know what to do and asked grandpa for help.
‘It was many years ago. Mankind had done significant damages to the environment in ways more than one Pollution was everywhere in soil,air ,sea..It was destroying our earth severely .Most of fish and sea creatures were extinct.We only saw them in books. It made me so sad to go through the same thing again..’ He said.
He went up to the attic and brought a metal box.He showed them the old pictures in it.They looked at each other with fearful eyes.In those pictures,they saw not only the sea turning from garbage into a swamp,but also there were dead fish
çok üzdü,demiş.Tavan arasına çıkarak ,metal bir kutu getirmiş.Kutudaki eski resimleri insanlara göstermiş.Resimleri gören insanlar korku dolu gözlerle birbirlerine bakmışlar. Resimlerde adeta çöpten bir bataklığa dönüşen denizleri görmüşler.Ölen ve kıyıya vuran balıklar, petrol atıklarına bulanan pelikanlar varmış resimlerde.Plastik atıklardan dolayı can çekişen su kaplumbağaları ve daha birçok üzücü resim görmüşler.
Bilge Dede yardım isteyen insanlara:
- Her şeyi eski haline getirmenin tek bir yolu var.Uzaydaki Su Gezegeni Fokai'ye gitmeniz ,demiş.
Herkes şaşırmış. Kyme ise sevinçle ellerini çırparak:
- Fokai ,benim geldiğim yer.Ailem orada yaşıyor.Gezegendeki Periler Kralı sorunumuza daha çabuk çözüm bulur.Formüle ettiği sihir tozlarını bana verir. Ben de size getiririm ,demiş.
Kyme,büyük sevinçle gezegeni olan Fokai’ya gitmiş. Burada deniz tertemiz
washed ashore, oil-soaked pelicans , turtles suffering because of plastic wastes and more...
‘There's only one way to get our lives back to the way it was. that is to go to Fokai, the Water Planet in Space.’said grandpa.
Everybody was surprised.Because It was the first time they'd heard of a place like this.
‘Fokai is the place where I come from.My family still lives there. The King of the Fairies,Aigai, will find a solution to our problem as soon as possible. He gives me the magic dust he’s formulated and I will bring it to you’ Kyme replied cheerfully.Kyme went to Fokai with great joy..The sea there was clean and clear. All the living things were happy . There were thousands of creatures in those vast seas, from clownfish to whale, coral to octopus.
‘ I wish we could be the same.’she said thoughtfully.Kyme gathered all her strength and came to the palace where Aigai lived.He was sorry to hear what
ve berrakmış. Tüm canlılar sevinç içinde yaşıyormuş. Uçsuz bucaksız denizde palyaço balığından balinaya, mercandan ahtapota kadar binlerce canlı varmış. Bunları gören Kyme derin bir iç çekmiş.” Keşke biz de eskisi gibi olabilsek” diye söylenmiş.
Kyme ,tüm gücünü toplayarak tüm perilerin kralı olan Aigai’nin yaşadığı saraya gelmiş.Kral Aigai’nin huzuruna çıkmış ve tüm olanları anlatmış. Aigai, duyduklarına çok üzülmüş ve sonra endişeyle, büyük asasını yere vurarak :
-Bu insanoğlu ne yapıyor böyle?Hem kendilerini hem de çevrelerindeki her şeyi yok ediyorlar,farkında değiller mi? Bu insanlar güzel bir ortamda mutlu yaşamak istemiyor mu?"
Kyme: "Kral, lütfen bize yardım et. İnsanların yaptıkları yanlışları biliyorum. Ancak bazı iyi insanlar doğa ile uyum içinde yaşamak ve diğer canlıları korumak istiyorlar.”
Kral dikkatle Kyme'yi dinledi:
happened and then worriedly said, hitting his big wand on the ground,‘What is this human being doing? They destroy themselves and everything around them,are they not aware? Don't these people want to live happily in a beautiful environment? "
"King, please help us. People made a huge mistake,I know. But some of them want to live in harmony with nature and protect other living things."said Kyme.
The King listened to Kyme carefully and said, ‘Dear Kyme, if that's the truth, there's still hope for your planet..I'll give you the magic dust that will save the seas and bring life into it. But it only works if people change their behaviors.Get me the proof."
‘Thank you , I will anounce your message to the people and I hope to come back soon and see good people’s change to save the world’ she said.
Kyme kindly said goodbye to the King, then quickly returned to Earth. He wasn't going to give the magic dust unless she brought the proof.
-Sevgili Kyme, eğer gerçek buysa, gezegeninizin hala kurtulma umudu var. Sana sihirli pudra vereceğim.Size denizleri kurtaracak ve içine hayat getirecek sihirli tozu vereceğim. Ama sihirli tozun gücü sadece insanların davranışlarını değiştirmeleri durumunda çalışır.Bana kanıtlar getir."
Kyme ,kralın sözlerini dikkatle dinledi.
"Teşekkür ederim kral,mesajınızı insanlara ileteceğim ve yakında geri dönmeyi ve iyi insanların dünyayı kurtarmak için değişimlerini umuyorum."dedi.
Kyme, krala kibarca veda etti, sonra hızla Dünya'ya döndü. Kral Aigai sihirli tozu vermemişti.
İnsanlar onu Bilge büyükbaba’nın evinde bekliyorlardı. Kyme'nin konuşmalarını hevesle dinlediler. İlk olarak, onlara Fokai gezegeninin, ne kadar güzel ve temiz olduğunu, herkesin ne kadar mutlu olduğunu, uyum içinde yaşayan tüm yaratıkları anlattı:
"Kral Aigai Dünya’da olanları duymaktan çok üzgündü. . Bize yardım etmeye
People were waiting for her at Grandpa's house. They eagerly listened to Kyme. First, she told them how beautiful and clean the Fokai planet was, how happy everyone was, and all the creatures lived in harmony.
‘King Aigai is very sad to hear about what’s happened on earth. He is willing to help us and give us the magic dust.But he wants proof that people can behave responsibly and right, then he will help us,’Kyme finished her words, waiting for people to respond.
‘Everybody’s heard.What should we do to persuade the King ?’asked grandpa.
People were quiet, staring at each other. They were thinking about what to do.
‘ First, let's find out who are causing the pollution and warn them.’said Adam.
‘ Adam, take Kyme with you and do the research.’said grandpa.
Adam and Kyme followed the river flowing into the sea. They finally reached a factory. They met the owner of the factory. He listened to them carefully and promised not to pour waste water into the sea again and also to put filters on the
ve sihirli tozu vermeye istekliydi.Ama ,Kral Aigai, insanların sorumlu ve doğru davranabileceğine dair bir kanıt istiyor, o zaman Kral Aigai bize yardım edecek."Kyme sözlerini bitirdi, insanların cevap vermesini bekledi.
Bilge Dede:
-Herkes izledi,Kral Aigai’yi ikna etmek için ne yapacağız?
İnsanlar sessizdi, birbirlerine bakıyorlardı. Ne yapacaklarını düşünüyorlardı.
Adem ileri atılıp,söz almış:
-Önce kirlilik yaratanları bulalım ve uyaralım.
Bilge Dede:
-Adem ,Kyme’yi yanına al ve gerekli araştırmaları yapın.
Adem ve Kyme ilk olarak denize akan ırmağı takip etmişler.En sonunda bir fabrikaya ulaşmışlar.Fabrikanın sahibi ile görüşmüşler.Fabrika sahibi onları dinlemişve bir daha atık sularını denize dökmemeye ve fabrikanın bacalarına da filtre taktırmaya söz vermiş.Daha sonra deniz kıyısına gitmişler..Ama burada in-
chimneys of the factory. After talking to him,they went to the seaside.they were very surprised and upset.Because everywhere was full of garbage.
‘Why are you polluting the environment? Because of you,the forests,the beaches,the seas are polluted, the fish are dead.Stop it now, the world has become uninhabitable’said Adam to the people around.
They were ashamed of what they had done.They said we were not going to pollute that place again. People kept their promises.But the factory owner didn't do what he said.The seas were still dirty.Forests,cities, seas were invisible from factory dust.Because they were building new factories.The pollution increased day by day. People were desperately thinking about how to get out of this .Kyme and Adam's efforts weren't enough to clean up the Earth.
Meanwhile, King Aigai was watching the Earth with a telescope.He saw the efforts of Kyme and Adam. But he decided to punish the factory owners.He sent a spaceship to Earth.They threw magical dust from that spaceship.It brought abun-
sanların deniz kıyısını çöplüğe çevirdiklerini görünce çok şaşırıp üzülmüşler.
Adem:
-Neden çevreyi kirletiyorsunuz? Sizin yüzünüzden ormanlar,plajlar,denizler kirlendi,balıklar öldü.Artık buna bir son verin ,Dünya yaşanmaz hale geldi.demiş.
İnsanlar,yaptıklarına utanmışlar.Bir daha buraları kirletmeyeceğiz ,demişler. İnsanlar verdikleri sözü tutmuşlar.Ama fabrika sahibi sözünü tutmamış.Hala denizler kirliymiş.Ormanlar,şehirler,denizler fabrika tozlarından görünmüyormuş.Çünkü yeni fabrikalar yapmışlar.Kirlilik iyice artmış.İnsanlar çaresizlik içinde bu durumdan nasıl kurtulabiliriz diye düşünüyorlarmış.Kyme ve Adem’in çabaları Dünya’yı temizlemeye yeterli olmamış.Bu arada Kral Aigai bir teleskopla Dünya’yı gözlüyormuş.Kyme ve Adem’in çabalarını görmüş.Ama fabrika sahiplerine bir ders vermeye karar vermiş.Kral Aigai,Dünya’ya bir uzay gemisi göndermiş.Bu uzay gemisinden sihirli tozları atmışlar.Bu tozlar Dünya’ya ulaşmış,ulaştığı her yere bolluk ve güzellik getirmiş.Sadece fabrika bacalarını
dance and beauty to every place it reached ,except the factory chimneys. They caused them to clog.The factory owners were unable to open the chimneys,they were not working.They asked Kyme and Adam why.
‘I don't know,I will ask King Aigai,’replied Kyme.
‘ How will you ask? Where is he?’ asked the owner.
‘ He's on the water planet, and I'm going there now.’replied Kyme.
‘Take me there, I'm very sorry,’he said.
Kyme, Adam and the owner were on the way to the King's Palace.
King Aigai thanked Kyme , Adam and all the people except the factory owner.
‘Please, my king, help me!My factory doesn't work because of the dust.I can't earn money,’begged the owner.
‘ Didn't they warn you?’asked the King.
‘They warned me, but I did not listen,I made a mistake, please forgive me!
I will never pollute the environment again’ replied the owner.
tıkamış.Fabrika sahipleri bir türlü bacalarını açamamışlar,bacalar çalışmaz olmuş.Sebebini Kyme ve Adem’e sormuş.
Kyme :
-Ben bilmiyorum,Kral Aigai’ye sormalıyım.
Fabrikacı:
-Nasıl soracaksın? O,nerede diye sormuş.
Kyme:
-O su gezegeninde ve ben oraya gidiyorum .
Fabrikacı:Beni de götür oraya,çok üzgünüm,demiş.
Kyme,Adem ve fabrikacı yola çıkmışlar Kralın sarayına varmışlar.
Kral Aigai:Kyme ve Adem’e ve tüm insanlara çok teşekkür etmiş.Ama fabrikacıya teşekkür etmemiş,çünkü olanları biliyormuş.
Fabrikacı :
-Ne olur kralım ,bana yardım edin!Benim fabrikalarımın bacaları tıkandı tozlar-
‘I'll forgive you in these circumstances.First, you will not pollute the environment,then you will tell the other owners to plant a forest as a punishment for the damage you have done to the environment. If you don't do those,your factories will never work,and I will destroy them with my magic wand.’he said .
‘ I promise .I will do what you want’said the owner fearfully.
So the King forgave him.Kyme,Adam and the owner returned back to earth.
They went to grandpa’s house.Kyme told him everything.Grandpa and all the people with him were very happy with the news.The owner of the factory told the other owners to plant a lot of trees right next to their factories and created a huge forest.This forest cleared the air and the water, and the world became even better than before . They were so happy to see the oysters shining their pearls again.The mussels were singing by slamming their shells together. The mosses were dancing on the rocks.The fish were swimming joyfully from one side to the
‘I'll forgive you in these circumstances.First, you will not pollute the environment,then you will tell the other owners to plant a forest as a punishment for the damage you have done to the environment. If you don't do those,your factories will never work,and I will destroy them with my magic wand.’he said .
‘ I promise .I will do what you want’said the owner fearfully.
So the King forgave him.Kyme,Adam and the owner returned back to earth.
They went to grandpa’s house.Kyme told him everything.Grandpa and all the people with him were very happy with the news.The owner of the factory told the other owners to plant a lot of trees right next to their factories and created a huge forest.This forest cleared the air and the water, and the world became even better than before . They were so happy to see the oysters shining their pearls again.The mussels were singing by slamming their shells together. The mosses were dancing on the rocks.The fish were swimming joyfully from one side to the other. Everyone
dan dolayı çalışmıyor.Para kazanamaz oldum.
Kral:
-Seni uyarmadılar mı?
Fabrikacı:Uyardılar ama,ben dinlemedim,hata ettim,lütfen bağışlayın beni!
Bir daha çevreyi asla kirletmeyeceğim.
Kral :
-Seni bağışlayacağım ,ama iki şartım var.Birincisi çevreyi kirletmeyeceksin,ikincisi ise çevreye verdiğin zararlardan dolayı ceza olarak bir orman dikeceksin.Eğer bunları yapmazsan fabrikaların asla çalışmaz,şu elimde gördüğün sihirli asam ile onları yok ederim,demiş.
Fabrikacı çok korkmuş:
-Size söz veriyorum kralım,istediklerinizi yapacağım.
Bunun üzerine Kral,fabrikacıyı bağışlamış,Mutluluk içinde Kyme,Adem ve Fabrikacı Dünya’ya geri dönmüşler.
thanked Kyme and Adam for their help.
Bilge Dede’nin huzuruna çıkmışlar.Kyme ,her şeyi anlatmış.Bilge Dede ve yanında bulunan tüm insanlar,habere çok sevinmişler.Fabrikacı ise hemen kendi fabrikasının yanına bir çok fidan dikerek kocaman bir orman oluşturmuş.Bu orman havayı ve suları temizlemiş Dünya eskisinden de güzel olmuş . Öyle mutlu olmuşlar ki istiridyeler incilerini parlatmışlar,midyeler kabuklarını birbirine çarparak şarkı söylemişler,yosunlar kayalarda dans etmişler,balıklar sevinçle bir o yana bir bu yana yüzmüşler.Herkes Kyme ve Adem’e çok teşekkür etmiş.
Masalın Yazarları /The Writers Of The Fairy Tale
1-Pınar Altun/ Ulubatlı Hasan İlkokulu (Ulubatlı-TÜRKİYE)
2-Çiğdem Ciğa/Mareşal Fevzi Çakmak İlkokulu (AvcılarTÜRKİYE)
3-Tuğba Yıldız/Ulubatlı Hasan İlkokulu (Ulubatlı-TÜRKİYE)
4-Ayşe Gültekin/Aliağa Toki İlkokulu (Aliağa-TÜRKİYE)
5-Derya Bingöl/Aliağa Toki İlkokulu (Aliağa-TÜRKİYE)
6-Güner Öztürk/Aliağa Toki İlkokulu (Aliağa-TÜRKİYE)
7-Markéta Jurková/Základní škola Luková (CZECH REPUBLIC)
8-Önder Karakulak/Aliağa Toki İlkokulu (Aliağa-TÜRKİYE)
Kitabı Hazırlayanlar/Editors Of The Book:Önder Karakulak & Çiğdem Ciğa
İngilizce Çeviri/English Translation:Özlem Kumruca
Bu masal kitabı bir e-Twinning projesi olan “Sihirli Masal Evim” projesinin 1.masal grubu öğretmenleri tarafından yazılmıştır.Masalın başlığı ve resimleri öğrenciler tarafından yapılmış olup;özgün bir masaldır.
This fairy tale book was written by teachers of the 1st fairy tale group of the "My Magical Fairy Tale House" project, which is an e-Twinning project. The title and pictures of the fairy tale are made by students and it is an original fairy tale.
Bir varmış, bir yokmuş...Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yunuslar berber, denizatları tellal iken, ben dedemin sandalında tıngır mıngır sallanır iken, denizin derinliklerindeki ülkelerin birinde Kyme adında ismi kadar kendi de güzel bir deniz perisiyle, deniz aslanları kadar cesur Adem adlı bir çocuk yaşarmış.Suyun berraklığı bütün herkesi kendine hayran bırakırmış.
Once upon a time....when the dolphins were barbers when the seahorses were criers... and while I was swinging in my grandfather's boat...
In one of the countries in the depths of the sea , there lived a sea fairy ,Kyme,as beautiful as its name...and a boy , Adam, as brave as the sea lions...
The clarity of the water fascinated all everyone.
Suyun getirdiği yaşam sevinciyle Kyme ile Adem her gün yüzerek, uçsuz bucaksız, temiz denizin tadını çıkartırlarmış. Denizin altındaki arkadaşlarıyla gezintilere çıkarlarmış. Deniz yıldızları parıl parıl parlayıp suyu aydınlatırken, deniz kızları ise şarkılar söyleyip denizdeki arkadaşlarını eğlendirirlermiş. Hep bir ağızdan ‘suyu boşa akıtma,geleceği karartma,sonraki nesilleri sakın unutma!’’ şarkılarıyla deniz kızlarına eşlik ederlermiş. Yosunlar, deniz kızlarının büyüleyici şarkıları karşısında dayanamayıp dans ederlermiş.
With the joy of life brought by the water ,everyday Kyme and Adam used to swim around with their friends and enjoy the endless, clean sea. While the starfish were shimmering and brightening the water, mermaids were singing and entertaining their friends . They all aloud ‘don’t waste water,don’t damage your future and don’t forget the next generations’accompanied the mermaids with their songs. The seaweeds could not stand the enchanting songs of mermaids,but
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE(6)
-
COMMENT()
-
SHARE
-
BUY THIS BOOK
(from $7.59+) -
BUY THIS BOOK
(from $7.59+) - DOWNLOAD
- LIKE (6)
- COMMENT ()
- SHARE
- Report
-
BUY
-
LIKE(6)
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!