İÇİNDEKİLER

Şaşkın Ördek İz Peşinde       3-8

Dudu  ile Dada                       9-16

Ecenin Köy Macerası             17-23

Dünyanın En Güzel Gülü       24-31

İyiliğin Ödülü                          32-41

Minik Turunç                           42-48

Cemre ile Ceren                     49-55

ŞAŞKIN ÖRDEK İZ PEŞİNDE

    Çok uzak bir köyde , bir köylü yaşarmış. Bu köylünün evinin arkasında bir kümesi varmış.

Köylü kümesindeki hayvanlara çok iyi bakar ve onlardan bol bol yumurta elde eder. Gider yumurtaları kasabada satar , evinin ihtiyaçlarını karşılarmış. Yine bir sabah kümese hayvanları beslemeye gitmiş. Kümesten önce ördekler çıkmıştı. Sonra tavuklar -Gıt gıdak ! diyerek çıkmışlar. Horuz şöyle salınarak, köylünün yanından geçmiş.

   Köylü içeride biri daha olmalı diye bakmış ve şaşkın ördeği görmüş. Şaşkın ördek köylüyü görünce çırpınmış , köylü bir şeylerin ters gittiğini anlamış . Ördeğin yanına yaklaşınca bir tilkinin ördeğin yavrusunu ağzında tutuğunu görmüş. Tam üzerine atlayıp yakalayacakken, tilki ağzındaki ile birlikte kaçmış.Şaşkın ördekte peşlerinden uçarak kovalamış.

   Tilki ağzındakini bırakmak zorunda kalmış . Ördeğin gagasından canını zor kurtarmış.  Şaşkın ördek yavrusunu alıp kümese geri dönmüş. Köylü ördeği ve yavrusunu sağ görünce çok sevinmiş. Kümesin çevresine de dikenli teller ile sarıp tilkinin içeri girmesine engel olmuş.

Yazar:Irmak S.

Vehbi Necip Savaşan İ. 2/B 

Yüreğir/Adana

DUDU İLE DADA

     Bir varmış bir yokmuş yemyeşil bir ormanda minik bir tırtıl varmış. Minik tırtıl Dudu ormanda yürürken acıkmış.

    Dudu yemek için yeşil mi yeşil taze mi taze bir yaprak aramış. Bir ağaca tırmanmış ve ağaca seslenmiş.

- Merhaba ben Dudu, çok açıktım, taze bir yaprak arıyorum, demiş.

Ağaçta :-Merhaba benim adımda Dada , acıktıysan sana sulu bir yaprak verebilirim . demiş.

Dudu yaprağı kıtır diye ısrıp :-Nasıl böyle güzel  yaprak yapıyorsun? diye sormuş.

Dada: -Yapraklarımla temiz hava, köklerimle topraktan su alıp yapıyorum , demiş.

Dudu şaşkınlıkla bakıp:- Çok şanslısın, demiş.

Dada: -Güneş açtığında dallarımdaki kuş sesleriyle nefes alıp, tazecik yapraklar üretiyorum ve lezzetli oluyor, demiş.

 Dudu yaprağı dedikten sonra uykuya dalmış. Dada da yapraklarla onun üzerini kapatmış.

Dudu uyandığında kendini çok rahatlamış hissetmiş. Ve şarkı söylemeye başlamış.

-Birlikte çok mutluyuz.

-El ele tutuşuruz.

diye şarkıya devam etmiş. Dada da ona eşlik etmiş .

SON

YAZAR:EYMEN TELAT A.

VEHBİ NECİP SAVAŞAN İLKOKULU 2/B 

YÜREĞİR ADANA

ECE'NİN KÖY MACERASI

  Ece ailesiyle birlikte ilk defa köye gidecekti.Onun için akşam  erken uyumaya karar verdi. Çok heyecanlı olduğu için bir türlü uyuyamıyordu. Acaba onu hangi maceralar bekliyordu. Sonunda uykuya dalan  Ece rüyasında   yemyeşil ağaçların olduğu bir köy gördü. Köyde tavuklar, kuşlar , kediler, köpekler, kuzular yemyeşil çimenlerde oynuyorlardı.

   Ece de koşarak onların arasına katıldı. Hep birlikte bir sürü oyun oynadılar. Körebe, saklambaç, yakan top, elim sende, çelik çomak ve daha nice oyunlar oynadılar. Ece çok mutluydu, yorulmak nedir bilmiyordu. Daha sonra arkadaşlarıyla vedalaşan  Ece ailesinin yanına döndü. Babası Ece'ye sürpriz hazırlamıştı. Bu sürpriz evinlerinin önündeki ceviz ağacına yaptığı ip salıncaktı.

  Ece salıncakta sallanırken çok mutluydu. Bu rüyanın bitmesini hiç istemiyordu.Çünkü köyde çok mutluydu. Ama her rüya gibi bu rüyada sona ermeliydi. Derinlerden bir ses duyan Ece uyandı. Seslenen annesi idi. -Hadi kızım hazırlan köye gidiyoruz dedi. Ece hemen hazırlandı. Köyde yaşayacağı maceralar için sabırsızlanıyordu. 

SON

Yazar: Ece S. 

Vehbi Necip Savaşan İlkokulu 2/B

Yüreğir/ADANA

DÜNYANIN EN GÜZEL GÜLÜ

  Bir zamanlar yaşlı bir kraliçe varmış. Kimse bir dediğini iki etmezmiş. Kraliçe çok güzel güller yetiştirirmiş, ama sarayda acı ve keder kol geziyormuş.

Kraliçe çok hastaymış doktorlar çok yakında öleceğini söylemişler.

                                    Herkes gülü aramaya                              çıkmış,  ama kimse bulamamış.                          Herkes   kraliçe öleceği için çok                             ağlamış.

Bir bilgin: Kraliçenin kurtulması için dünyanın en güzel ve en soylu gülünü getirmeniz gerek, demiş.

    Sonra kraliçenin küçük oğlu annesine beni dinle demiş ve başlamış okumaya. Kitapta cennetin bir köşesinde açan bir yapayalnız bir gülden söz ediliyormuş. Bu gül kendisini taa derinden görmek isteyenlere görünüyormuş.

 Bu gül gerçek sevginin ve güzelliğin sembolüymüş. Kraliçe: -Onu görüyorum, demiş.

Bu gülü kim görürse bir daha mutsuz olmaz ve ölümsüzleşirmiş.

Kraliçe hep mutlu olmuş ve bir daha hiç hasta olmamış.

SON

Yazar: Erdoğan Ş. 

Vehbi Necip Savaşan İlkokulu 2/B

Yüreğir/ADANA

İYİLİĞİN ÖDÜLÜ

  Bundan çok uzun seneler önce köyün birinde sakat oğlu ile  yaşlı bir adam yaşarmış. Köyün yakınında da göz alıcı renklerde gizemli bir orman varmış. 

  Köyde yaşayanlar bu ormana gitmeyi hiç istemiyorlarmış. Çünkü ormandan garip sesler geliyormuş, merak edip girenler geri dönmüyorlarmış. Köylüler şehre inerken yollarını değiştirip ormandan geçmiyorlarmış. 

 Yaşlı adam , bir gün şehre inmek için yola çıkmış. Geç kaldığı için hemen evinin arkasındaki ormana girip şehre kısa yoldan gitmek istemiş. Ormanın yarısına kadar gelmiş. Tam bu sırada ağaçların arasından aniden büyücünün başı görünmüş.

 Büyücü yaşlı adamı şöyle bir süzdükten sonra :

  Burada ne işin var ihtiyar? Benim ormanıma elini kolunu sallayarak nasıl girersin ? 

Şehre inmek zorundayım, geç kaldım, yolu kısaltmak için bu ormandan geçmek zorundayım.

 Bu ormanın size ait olduğunu bilmiyordum ama doğrusu bilseydim de girerdim.Çünkü bakmakla yükümlü olduğum eşim ve sakat kızım var, onlara bakmak için çalışmak , para kazanmak zorundayım.