


1.DOSTLUK 4-7. sayfalar
2.DÜRÜSTLÜK 9-10. sayfalar
3.ADALET 12-15. sayfalar
4.VATANSEVERLİK 17-18. sayfalar
5.YARDIMSEVERLİK 20-21. sayfalar
6.SEVGİ 23-26. sayfalar
7.SAYGI 28-30. sayfalar
8.SORUMLULUK 32-33. sayfalar
9.ÖZDENETİM 35-36. sayfalar
10.SABIR 38-39. sayfalar
İÇİNDEKİLER
Benekli Kaybolunca

Bircan DOĞAN ATALAN-Eti Holding İlkokulu
Kovancılar/ ELAZIĞ
DOSTLUK
Küçük bir kasabada yaşayan Elif, kedisiyle birlikte çok güzel zamanlar geçirirmiş. Elif, doğuştan görme engelli bir çocukmuş. Benekli, Elif’in en içten dostuymuş. Elif, Benekli'ye her gece yatmadan önce içindekileri birbir anlatırmış. Benekli, Elif’e o kadar bağlıymış ki Elif onunla konuşurken Elif’in kendini mutlu ve huzurlu hissetmesi için midir nedendir bilinmez, pür dikkat dinler kuyruğu ile Elif’in ayağını elini yüzünü okşarmış. Elif bir gece çok hastalanmış. Benekli, Elif’in gece inlediğini duyunca Elif'in annesinin paçasından tutup Elif’in odasına doğru çekiştirmeye başlamış. Annesi, Elif ile ilgilenirken Benekli, Elif’in başında üzgün üzgün mırıldanıyormuş, Çünkü Elif onun en samimi, en içten dostuymuş.
Bir gün Benekli, Elif ve annesi yürüyüşe çıkmışlar, onlar balon alırken Benekli parkta oynayan kedilerin peşine takılıp gitmiş. Annesi Elif’e "Benekli nerde?" deyince, Elif çok endişelenmiş. Benekli, kedilerden ayrılınca kaybolduğunu anlamış. Hava kararınca çok üşümüş ve bir çöp kutusunun dibine soğuktan kuyruğunu kendine sarıp uykuya dalmış.
Ertesi sabah evdeki çöpü, çöp kutusuna atmak isteyen Eylül, bir de ne görsün karşısında, "Benekli" tasması olan yavru bir kedi. Gözlerine inanamamış, sevinçten uçmuş. Benekli, gözünü açınca Eylül’ü birden karşısında görünce korkmuş. Eylül, Benekli’yi okşamış ve sakinleştirmeye çalışmış. Benekli'yi kucağına alıp eve götürmüş. Eylül’ün annesi ve babası Benekli’nin tasmasını görünce Benekli’nin bir sahibi olduğunu ve Benekli’nin kaybolduğunu anlamışlar. Benekli de Elif’i kaybettiğine üzüldüğü için mır mır mırıldanıyormuş. Çok özlüyormuş can dostunu.
Elif ve ailesi Benekli’yi kaybettikleri için çok üzgünlermiş her yer de Benekli’yi arıyorlarmış. Eylül ve babası Benekli'nin sahibinin, onu bulması için her yere afişler asmışlar. Benekli’yi ararlarsa onlarda olduğunu bilsinler diye. Eylül gitgide Benekli’ye iyice alışmaya başlamış, inşallah sahibi bulunmaz ve benekli benim kedim olur, diye içinden geçiriyormuş.
Elif ise her dakika her saat her gece Benekli’yi düşünüyormuş. Çünkü Benekli onun tek dert ortağı ve sırdaşıymış. Benekli ile geçirdiği her anı zihninden geçiriyormuş. Benekli de çok çok üzülüyormuş, çünkü o da dostunu kaybetmişti. Elif’in onsuz yapamayacağını onun da Elif’e ihtiyacı olduğu sanki sürekli hissediyormuş gibi masum masum miyavlıyormuş.
Elif’in babası çarşıda gezereken bir eczanenin camında Benekli’nin resmini görmüş hemen orda yazan iletişim bilgilerinden Eylül’ün babasını aramış ve konuşunca Benekli’yi gerçekten onların bulduğuna inanmış. Benekli’yi teslim almak için Elif’lerin evinin önünde buluşmaya karar vermişler. Benekli Eylül’ü de çok sevmiş, Eylül de Benekli'den ayrılacağı için çok mutsuzmuş. Elif’lerin evinin önüne geldiklerinde Benekli Elif’i görünce mutluluktan hemen Elif’e doğru koşup onun bacaklarından tırmanmaya çalışmış.
Elif, Benekli’yi hissedince mutluluktan havalara uçmuş, sesi titriyormuş sevinçten. Elif, Benekli'ye sahip çıktığı için Eylül’e çok çok teşekkür etmiş. Eylül'e Benekli’yi istediği zaman gelip görebileceğini, sevebileceğini söylemiş. Bunu duyan Eylül mutluluktan havalara uçmuş. Böylece Benekli sayesinde yeni bir dostluk daha kurulmuş.
Gökten 3 elma düşmüş, biri Benekli’ye biri Elif’e biri de Eylül’e…


BENEKLİ'NİN YALANI
Yasemin Özçelik -Söğüt İlkokulu Çavdır/BURDUR
DÜRÜSTLÜK
Bir zamanlar üç arkadaş yaşarmış. Bu arkadaşlardan birinin adı Ponçik diğerinin adı Minnoş ve sonuncusunun adı da Benekli'ymiş. Adlarından da anlaşılacağı gibi bunlar küçük kedilermiş. Zamanlarını oyun oynayarak ve kış için yiyecek toplayarak geçirirlermiş. Bir gün yine kış için yiyecek toplamışlar.Ertesi gün uyandıklarında Minnoş acıkmış,depoladıkları yerin hemen yanında bir havuç tarlası varmış ,oraya gitmeye karar vermiş. Oraya gittiğinde bir de ne görsün... Erzağın yerinde yeller esiyormuş.




O sırada gözüne bir şey takılmış,yerde bazı ayak izleri varmış. Bu ayak izlerini hemen tanımış.Bunlar Benekli'nin ayak izleriymiş. Hemen gidip Benekli'ye erzakları onun alıp almadığını sormuş; ama ayak izlerinden bahsetmemiş. Benekli inkar edince ayak izlerinden bahsetmiş.Benekli gerçeği ona anlatmış. Meğer Benekli çok acıkmış ve bütün erzağı yemişti. Minnoş ona çok kızmamış ve ona dürüstlüğün önemli olduğunu anlatmış. Benekli de artık dürüst olmayı seçmiş..






BENEKLİ ADALETLİ DAVRANIYOR
Muhammet Musab GÜMÜŞ
İSMETPAŞA iLKOKULU

Güzel bir kış günüydü. Lapa lapa yağan karın ardından heryer bembeyaz olmuştu. Benekli pencereden dışarıyı izliyordu. Bir an önce dışarı çıkıp kartopu oynamak için sabırsızlanıyordu. Bunun için önce kahvaltısını yapması gerekiyordu.
Benekli'nin annesi Pembe Hanım içerde kahvaltı hazırlıyordu. Mavi Bey çocuklarının en çok sevdiği elmalı kurabiyelerden almıştı. Babası Mavi Bey kurabiyeleri aldıktan sonra erkenden işe gitmişti. Benekli'nin kardeşi Kırmızı ise hala uyuyordu. Benekli'nin annesi Pembe Hanım, Benekli’den kardeşi Kırmızı’yı uyandırmasını istedi.
Benekli hemen odaya koşarak;
-Kırmızı, güzel kardeşim kalk sabah oldu. Annem kahvaltıyı hazırladı. Hadi uyan dedi.
Kırmızı ise ;
-Abi biraz daha uyumak istiyorum, dedi.

Benekli, Kırmızı’nın uyanmayacağını anlayınca;
-Kırmızı dışarıda kar yağdı, kalk dışarı çıkalım, dedi.
Bunun üzerine Kırmızı hemen uyandı. Pencereden baktı. Dışarının bembeyaz olduğunu görünce mutfağa koştu. Benekli ve Kırmızı kardan adam yapmak için sabırsızlanıyordu.
Pembe Hanım hemen kahvaltıya gelmelerini söyledi. Benekli ve Kırmızı masaya oturdular. Babası Mavi Bey, çocuklarına eşit sayıda kurabiye almıştı. Pembe Hanım, Benekli ve Kırmızı’nın tabağına dörder kurabiye bırakmıştı. Kırmızı tabağını alır iken birden tabağı yere düştü ve kırıldı. Tabağı cam olduğu için kurabiyelerini almasına annesi izin vermedi. Çünkü kurabiyelerin içine cam parçaları girmiş olabilirdi. Evde başka da kurabiye kalmamıştı. Birden Kırmızı ağlamaya başladı. Pembe Hanım da o sırada mutfağı temizliyordu. Benekli’den kurabiyeleri kardeşi ile adaletli bir şekilde paylaşmasını istedi.

Benekli ne yapacağını bilemedi. Birden aklına öğretmeni Beyaz Hanımın değerler eğitimi ile ilgili söyledikleri gelmişti: ‘’İnsanın adaletli olması gerekir. Adalet en büyük ahlaki erdemdir. Adaleti yerine getiren kişi ise iyi insandır.’’
Benekli, kendisinden adaletli davranmasının beklendiğini anladı. Benekli dolaptan bir tabak çıkardı. İçine 2 kurabiye bıraktı. Tabağı kardeşi Kırmızı’ya verdi. Kırmızı ağlamayı bırakıp mutlu oldu. Benekli de Kırmızı’ya bakarak gülümsedi. Kırmızı, Benekli’ye teşekkür etti. Benekli ve Kırmızı afiyetle kurabiyelerini yemeye başladılar. Bu durumu gören Pembe Hanım da mutlu oldu.
Kahvaltılarını bitirdikten sonra Kırmızı ve Benekli dışarı çıkıp oyun oynadılar. Kardan adam yaptılar. Adını da Adalet Bey koydular.
Akşam ezanı okunmuştu. Artık eve gitmeleri gerekiyordu. Kırmızı atkısını Adalet Bey’in boynuna sardı. Sonra Adalet Bey’e hayırlı akşamlar dedikten sonra evlerine gittiler.

Benekli ve Kırmızı önce ellerini ve yüzlerini yıkadılar. Sonra üstlerini değiştirdiler. Birden kapı çaldı. Gelen Baba Mavi Beydi. Sofraya oturdular. Yemeklerini yediler. Akşam yemeğinden sonra Kırmızı sabah kahvaltısında olanları babasına anlattı. Mavi Bey Benekli’nin yaptığı davranışı çok beğendi. Benekli’yi kucağına aldı. Şöyle dedi:
-Aferin Benekli, Annen adaletli davranmanı istemiş, sen de adaleti yerine getirmişsin.
Benekli çok iyi bir davranış yaptığını bir kez daha anladı. Ailece oturdular. Bir süre sohbet ettiler.
Uyku vakti geldi. Benekli ve Kırmızı önce annelerine, sonra babalarına sarıldılar. Sonra ikisi odalarına gittiler.
Benekli yatağına girince adaletli olmanın ne güzel bir duygu olduğunu düşündü. Kendine söz verdi :
‘’Artık hep adaletli bir insan olacağım’’ dedi.
Uykuya daldı.

BENEKLİ'NİN VATAN SEVGİSİ
Yusuf DEMİR
Mollapolat İlkokulu
Günlerden bir gün, gün batmak üzere iken Benekli bir gölün yanında etrafı izliyordu. O muhteşem kızıllığın esrarengiz büyüsü gölün dalgalanan sularına farklı bir ahenk katıyordu. Balıkçılar oltalarını sıra sıra dizmiş yanı başındaki arkadaşlarıyla muhabbetin en koyusunu tadıyorlardı. Çocukların koşuşturmaları gülme sesleriyle ahenk kazanıyor, gözlerindeki parıltı nasıl da mutlu olduklarını gösteriyordu. Benekli birden düşünmeye başladı.
Aklına çok güzel bir ülkede yaşadığı ve kendisini besleyen yurduna bağlı olmasını, onu sevmeyi ve ona sahip çıkmak gerektiğini düşündü. Bu güzel nimetlerin içinde ve bu şehirde yaşadığı için kendisini yaratan ALLAH’ a hamd etti.


BAĞDAGÜL DAROL
KARŞIYAKA İLKOKULU- ALAPLI/ZONGULDAK
BENEKLİ'NİN YARDIM ÇIĞLIKLARI
YARDIMSEVERLİK
BENEKLi' NiN YARDIM ÇIGLIKLARI
Soğuk bir kış günüydü. Eylül sabah uyandı tüm hazırlıklarını yaptı ve okulun yolunu tuttu. Tam okula varmak üzereyken bir köpeğin yavru kediyi kovaladığını gördü. Yaklaştığında o kedinin kendi kedisi Benekli olduğunu fark etti. Kedi köpekten kaçmak için bir ağaca çıkmıştı ki tam o sırada ağaçtan düştü ve yaralandı.Adeta yardım çığlıkları atıyordu. Eylül koşarak Benekli’ nin yanına gitti ve kucağına aldı. Benekli çok acı çekiyordu çünkü ayağında sıyrıklar oluştu. Atkısını boynundan çıkardı ve Benekli’ nin yarasını sardı. Birden aklına okula geç kaldığı geldi. Benekli ‘yi bir kutunun içine koydu, Koşar adımlarla okulun yolunu tuttu.
Aceleden kapıyı çalmayı unutan Eylül birden içeri girdi.
-“Öğretmenim Benekli” dedi. Tüm sınıf güldü.
Elif Öğretmen, geç kaldığı ve kapıyı çalmadığı için biraz kızdı.
Eylül üzülerek yerine oturdu. Arkadaşları alay etmeye devam etmiş “Benekli” deyip gülüştü.
Öğretmeni Eylül’ü yanına çağırarak neler olduğunu sordu?
-“Öğretmenim tam okula geliyordum ki Benekli arkamdan dışarı çıkmış ve onu bir köpek kovaladı. Oda panikle ağaca çıktı ve ağaçtan düşüp yaralandı. Benekli’ ye yardım ettim, yaralarını sardım. O yüzden geç kaldım. Onun için çok üzülüyorum, endişeliyim” dedi.
Öğretmeni ve arkadaşları olayı duyunca çok üzüldüler. Teneffüste koşarak Benekli’ nin olduğu yere gittiler. Birde ne görsünler! Eylül’ün koyduğu kutuda dünya tatlısı, boncuk gözlü, adı gibi benekli bir yavru kedicik onlara bakıyordu. Öğretmeni Benekli’ yi incitmeden kucağına aldı, yaraları için veterinere götürüp tedavisini yaptırdı. Benekli ve Eylül artık çok mutluydu. Eylül’ün bu davranışından sonra bütün arkadaşları alay ettikleri için ondan özür diledi ve yardımseverliğinden dolayı ona teşekkür ettiler.
Eylül o gün yaptıklarıyla gurur duydu ve Benekli’ye yardım edebilmenin mutluluğuyla evin yolunu tuttu.
SEVGİ












EBRU SUSUR
YUNUS EMRE İLKOKULU Reyhanlı/HATAY
BENEKLİ ANNE OLDU

O sabah güneş her zamanki ihtişamıyla doğdu. Eylül ve Elif'in biricik dostları Benekli sabahın erken saatlerinde üç minik yavru doğurdu. O sabah evdeki telaş görülmeye değerdi. Elif ve Eylül çok sevdikleri Benekli' nin yavrularını görünce çok şaşırdı. Evden yükselen mutluluk çığlıkları adeta tüm sokağı sardı.
Benekli bu eve geldiğinde Elif 4,Eylül ise henüz 1 yaşındaydı. .Aradan geçen onca yılda Benekli' yi ailece çok sevmişlerdi ve bu sabahta sevgilerini paylaşacakları 3 yavru daha ailelerine katılmıştı. Yavruların anneleri gibi sarı benekleri yoktu. Tıpkı bir pamuğa benziyorlardı. Sıra geldi yavrulara isim vermeye.


Elif içlerindeki en beyaz olanına Pamuk adını verdi, Eylül'de en küçük olanına Minnoş adını verdi. Peki bu 3.yavru ne olsun derken Eylül yavru kediyi kucaklamak istedi, ama Benekli bir hışımla Eylül'ü tırmaladı. İki kardeş çok şaşırdı. Benekli hiç böyle yapmazdı. Anneleri Nermin Hanım kızlarına gülümseyerek ,şöyle dedi:
-Canım yavrularım Benekliye anlayış göstermeliyiz. Çünkü o ilk defa anne oldu ve yavrularına zarar gelecek sanıp size tepki gösterdi. İşte annelik böyle bir şey ,evladının sevgisi her şeyin üstündedir. Tıpkı benim sizi çok sevdiğim gibi Benekli 'de yavrularını sevecek ve koruyacak. Zamanla o da alışacak onları da Benekli gibi sevgi ile büyüteceğiz,dedi.

Tabi Eylül annesinin ne demek istediğini tam olarak anlamamıştı. Nasıl yani o yavrusunu onlara elletmeyecek miydi? Buna çok şaşırdı.
- Ama anne sevgisini böyle göstermesine gerek yoktu ki. Ne olacak peki şimdi Benekli yavruları oldu diye sadece onlarımı sevecek, bizi sevmeyecek mi?
Annesi:
-Olur mu evladım , elbette ki sizi de sevecek ama anneler koruma duygusu ile bazen evladına zarar verileceğini hissettiğin de aniden savunmaya geçer, dedi annesi.

- Full access to our public library
- Save favorite books
- Interact with authors



1.DOSTLUK 4-7. sayfalar
2.DÜRÜSTLÜK 9-10. sayfalar
3.ADALET 12-15. sayfalar
4.VATANSEVERLİK 17-18. sayfalar
5.YARDIMSEVERLİK 20-21. sayfalar
6.SEVGİ 23-26. sayfalar
7.SAYGI 28-30. sayfalar
8.SORUMLULUK 32-33. sayfalar
9.ÖZDENETİM 35-36. sayfalar
10.SABIR 38-39. sayfalar
İÇİNDEKİLER
Benekli Kaybolunca

Bircan DOĞAN ATALAN-Eti Holding İlkokulu
Kovancılar/ ELAZIĞ
DOSTLUK
Küçük bir kasabada yaşayan Elif, kedisiyle birlikte çok güzel zamanlar geçirirmiş. Elif, doğuştan görme engelli bir çocukmuş. Benekli, Elif’in en içten dostuymuş. Elif, Benekli'ye her gece yatmadan önce içindekileri birbir anlatırmış. Benekli, Elif’e o kadar bağlıymış ki Elif onunla konuşurken Elif’in kendini mutlu ve huzurlu hissetmesi için midir nedendir bilinmez, pür dikkat dinler kuyruğu ile Elif’in ayağını elini yüzünü okşarmış. Elif bir gece çok hastalanmış. Benekli, Elif’in gece inlediğini duyunca Elif'in annesinin paçasından tutup Elif’in odasına doğru çekiştirmeye başlamış. Annesi, Elif ile ilgilenirken Benekli, Elif’in başında üzgün üzgün mırıldanıyormuş, Çünkü Elif onun en samimi, en içten dostuymuş.
- < BEGINNING
- END >
-
DOWNLOAD
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
-
SAVE
-
BUY THIS BOOK
(from $7.79+) -
BUY THIS BOOK
(from $7.79+) - DOWNLOAD
- LIKE
- COMMENT ()
- SHARE
- SAVE
- Report
-
BUY
-
LIKE
-
COMMENT()
-
SHARE
- Excessive Violence
- Harassment
- Offensive Pictures
- Spelling & Grammar Errors
- Unfinished
- Other Problem
COMMENTS
Click 'X' to report any negative comments. Thanks!