HAZIRLAYANLAR :  7/D Sınıfı

RESİMLEYENLER

Atilla Can Karabulut   /   Mustafa Ege Eren 

Yağmur Güvenkaya   /    Özcan Çağan Başarır

Yağmur Sındım          /    Cansu   Yüksek

KONTOL  EDENLER 

Burcu  Temiztaş    /    Ceylin  Özacun

Pakize   Sultan Kaya /  Ümmügülsüm  Karagöbek

Zamanın birinde çok çok eskilerde bir Anka Kuşu yaşarmış, bu Anka kuşunun kanatları o kadar büyük ve görkemliymiş ki onu sadece gökyüzündeki bekçiler görebilirmiş.

Anka kuşu kendini beğenmiş, kibirli, küçümseyerek konuşan, herkese hava atan, kendini herkesten üstün gören, kimseyi beğenmeyen bir kuşmuş.

Anka Kuşu bir gün gezmeye çıkmıştı 

bir ağacın dalında kapkara bir karga gördü. yanına konuverdi ve kargayla küçümseyerek konuşmaya başladı.

-Senin neden böyle kapkara tüylerin var. Benim endamımın yanında seninki ne ki?

-Hayvanları dış görünüşü ile değil, iç güzelliği ile değerlendirmelisin. 

Anka kuşu :

sen benim yanımdan bile geçemezken nasıl cevap verebiliyorsun?

karga :

-bence sen çok şımarıksın, gökyüzündeki bekçiler seni gözlerinde çok büyütmüşler.

süslü tüyler, görkemli kanatlar seni değerli yapmaz.

Anka kuşu ve karga böyle tartışırken aşağıdan geçen bir sincap kargaya seslenir.

O sırada karga Anka Kuşu'na döner ve:

-Karga Kardeş kiminle konuşuyorsun böyle?

-Gördüğün gibi bekçilerden başka hiç bir hayvan seni görmüyor bile.

Karga, Sincap'a "Gülmek varken surat asmak niye, güldürmek varken ağlatmak niye, güzel sözler söylemek varken , kalp kırmak niye? hayat çok kısa arkadaşım ve bu dünyadaki hiçbir şey kırılan kalplere değmez.