STORBOARD YAZIM TAKIMI-1

BERİL MERT TUĞRAN - SERHAT CAN AVCI

Karakterler :

Jessica :  Defne 

Tommy : Kuzey

Anna : Azra

Foxy  : Barış

George  : Bedirhan

Amy : Ecrin Naz

Arkadaşlar :

Rossa : ikra 

Sally : Beril

Julia : Bahar

FAR AWAY CAT

Jessica Annesi ile yaşayan 12 yaşında bir çocuktu.Babası yurt dışında çalıştığı için 2 yılda bir gelebiliyordu. Jessica 6.sınıfı bitirdiğinde annesi ödül olarak ona bir kedi aldı.Zaten Jessica küçüklüğünden beri bir kedisinin olmasını ve ona Foxy adını koymayı istiyordu.Sonunda isteği gerçekleşti ve ona Foxy adını koydu.

Sana beni rahat bırak demiştim. Ben sevilmekten hoşlanmam

Bir gün Jessica'nın annesi işe gittiğinde Jessica Foxy ile oynamaya başladı. Tam o sırada Foxy kızdı ve Jessica'yı ısırdı.  Jessica'nın canı çok acıdı ve birden kediye dönüşmeye başladı.Önce bıyıkları çıktı sonra başı derken bütün bedeni kediye dönüştü.Konuşamıyor,iki ayağı üzerinde yürüyemiyordu.

Akşam üzeri annesi eve döndüğünde Jessica'yı evde görememişti ve ;

"Herhalde arkadaşlarıyla dışarıya çıktı,

birazdan gelir." diye düşündü ve arkasını döndüğünde koltukta yatan bir değil iki kedi olduğunu gördü.

"Biri bizim Foxy, diğeri de camdan girdi herhalde." deyip yeni olanı dışarı attı. 

Beni bir kedi ısırdığında kediye dönüştüysem,belki bir kedi daha ısırsa eski halime geri dönebilirim

Dışarı attığı kedi Jessica'ydı.Jessica eve girmek için elinden geleni yaptı. Kedi olan Jessica içeri girmenin bir yolunu aramaya başladı.Çatıdan çatıya, camdan kapıya koşturdu ama başarılı olamadı.Aklına görünmez olmak geldi fakat bu imkansızdı. Daha sonra aklına; beni bir kedi ısırdığında kediye dönüştüysem,belki bir kedi daha ısırdığında eski halime geri dönebilirim diye bir fikir geldi. Bir ev aramaya başladı.

Sende nereden çıktın. Miyaww!

eee... ama şeyy... 

Sonunda bir ev buldu. Açık olan pencereden içeri baktığında evin kedisiyle göz göze geldi. Duruma sinirlenen evin kedisi George "sende nereden çıktın?" diye mırladı. Jessica'nın neden orada olduğunu anlatmasına fırsat vermeden ona doğru yaklaşmaya başladı.

Ben bu evin tek kedisiyim git burdan 

Aniden Jessica'nın üzerine atlayıp onu kaçırmaya çalıştı.Bu sırada evin altını üstüne getirdiler. Ama canı ne kadar yansada sonunda George Jessica'yı ısırmıştı. Jessica'nın istediği olmuştu.

Aman Tanrım George burada neler oldu? bu evin hali ne? Sen ne zaman bu kadar yaramaz oldun?

Seni bir daha buralarda görmeyeyim

Jessica'nın girdiği evin sahibi Amy gürültüleri duyup salona geldiğinde gördüğü manzara karşısında şok oldu.

"Aman Tanrım George burada neler oldu? bu evin hali ne? Sen ne zaman bu kadar yaramaz oldun?" dedi. Karşılığında tek aldığı cevap koca bir "MİYAAAAUUUWW" oldu. George az önce burada başka bir kedinin varlığını asla anlatamadı.

Nihayet geldin kızım. Neredeydin? Seni çok merak ettim.

Şu an konuşmak istemiyorum anne. Sonra anlatırım.

Evine geri döndüğünde annesi onu karşıladı. Nerede olduğunu merak edip 

"Nihayet geldin kızım. Neredeydin? Seni çok merak ettim." diye sordu. Ama Jessica: 

"Şu an konuşmak istemiyorum anne. Sonra anlatırım." diyerek annesine hiç bir şey anlatmadan odasına gitti. 

Bennn birr kedii oldummm. la la la ....

........

........

.......

Kimseye anlatmadan duramazdım :) 

Ama olan biteni birilerine anlatması gerekiyordu. Ertesi gün kız arkadaşları Sally, Rossa ve Julia'yı çağırdı. Beraber bahçede oturup sohbet ettiler. Jessica her şeyi onlara bir şarkı söyler gibi anlattı. Arkadaşlarının kafasında bir sürü soru vardı. 

Sally: " Way canına Jessica neler yaşamışsın böyle?" 

Julia: " Hiihh. Ben senin yerinde olsam çok korkardım. Sen hiç korkmadın mı?"

Rossa: " İşte benim arkadaşım! Durumu çok iyi kurtarmışsın."

Selam dostlar. Yine ben geldim. Sizi çok özlemiştim.

Yine mi geri geldin. Bu kaçıncı evden kovuluşun

Selam dostum

Akşam üstü annesi eve dönünce başından geçenleri olduğu gibi annesine de anlattı. Korkuya kapılan annesi Foxy'yi evden göndermenin daha iyi olacağını düşünüp ertesi sabah hemen aldığı veteriner kliniğine götürüp Foxy'yi geri verdi. Burada kendi gibi hayvan dostları ile daha iyi olacağını biliyordu ve gönül rahatlığı ile onu orada bıraktı. Meğer Foxy ilk defa bir evden kovulmuyormuş...

2 yıl sonra Jessica yine arkadaşları ile oturup sohbetteyken babası elinde kartopu tutarmış gibi bembeyaz bir kedi ile salona girdi. "Kızım ben geldim ve bak sana ne getirdim" diyerek içeri girdi. Jessica babasının elindeki kediyi görünce sevinçten havalara uçtu. Fakat bir yandan da yine miiii ? diye düşündü.Ama her kedi aynı olmayabilirdi. Yeni kedisine de bir şans vermek istiyordu. Hemen ona bir isim aradılar ve "Snowball" isimin koydular.

Hala o günkü gizemi merak eden Jessica araştırma yapıyordu.Sonunda bir kaynakta Foxy'nin özelliklerine rastladı.Eğer sizde kediniz tarafından ısırılıp kediye dönüştüyseniz doğru yerdesiniz.İşte kediniz sandığınız vaşağın özellikleri;

STORYJUMPER TEAM-1

    E. PINAR BİRİNCİOĞLU - ZEYNEP MERTURİ

Ezgi

Doğa Deniz

Kemal

Elif

METE'NİN

MACERALARI

BÖLÜM 1:

GELECEKTEKİ DÜNYA

Sıcak bir yaz günü Mete koltukta otururken bilim insanı dedesi yanına gelir."Ooo,oğlum bakıyorum da amma sıkılmışsın.Benim bir fikrim var.Güzel bir zaman yolculuğuna ne dersin !".Bunu duyan Mete heyecanla atılır;"Elbette dede! Hadi hemen gidelim.".Bunun üzerine birlikte evlerinin garajına inerler.Hemen zaman makinesine atarlarlar.Mete koltuğa oturduktan sonra dedesi gidecekleri zamanı ayarlar.

Birden etrafı göz alıcı ışıklar kaplar ve zaman yolculuğu başlar.Kısa bir süre sonra zaman makinesi yavaşça durur,etraftaki ışıklar kaybolur.2070 yılına gelmişlerdi,yaklaşık 50 yıl sonrasına... Mete merakla zaman makinesinden iner.İndiğinde kavurucu bir sıcak,kocaman bir çölle karşılaşır."Ne yani ?" diye düşünür "Her gün oyun oynadığım yemyeşil köyümüzün yaklaşık 50 yıl sonraki hali bu mu ?".Şaşkınlıkla etrafı incelerken dedesine bakar,dedesi de onun gibi şaşkınlıkla etrafı inceliyordu.Bir süre etrafı inceledikten sonra koca çölde yürümeye başlarlar.

Şaşkınlıkla etrafı incelerken dedesine bakar,dedesi de onun gibi şaşkınlıkla etrafı inceliyordu.Bir süre etrafı inceledikten sonra koca çölde yürümeye başlarlar.Birilerini bulmak için yürürler,tam pes edecekleri sırada biraz uzakta bir yerleşim yeri görürler.Oraya doğru giderler.Dede torun sıcaktan ve susuzluktan harap olmuş bir hâlde yerleşim yerine varırlar.O sırada bir adam yanlarına gelir;"Sizin ne işiniz var dışarıda! Birazdan kuum fırtınası başlayacak,gelin yönetim binasına gidelim." der.Yönetim binasına girerler,adam onları yöneticinin yanına götürür.

Kısa bir tanışma faslından sonra sohbet etmeye başlarlar.Dedesi geçmişten geldikleri anlatır.Yönetici;"Nefes almakta zorluk çekiyoruz,neredeyse hiç ağaç yok.Birçok salgın hastalık var.Yağmur yağmaz.Su bulmak ise mucize gibi... Ve o bulduğumuz su da çok az miktarda oluyor.Halimiz bu işte."... Sohbet böyle devam eder.

Birkaç saat sonra dede torun yönetici ile vedalaşıp zaman makinesi ile evlerine dönerler.Bu olaydan çok etkilenen bilim insanı dedesi bir konuşma yapmaya karar verir.İnternet üzerinden bunu haber verir.Ertesi gün onlarca insan,muhabirler ve gazetecilerin önünde zaman yolculuğunu anlatmaya başlar.

"...İşte başımızdan böyle olaylar geçti.Çocuklarımızın geleceği için bir adım atmamız gerek.Sularının boşuna harcamayalım,yenilenebilir enerji kaynakları kullanalım,geri dönüşüme özen gösterelim.Emin olun bunlar küçük gözüksede çok büyük fark yaratacak.Hadi hepbirlikte yarınlarımız,çocuklarımız için çalışalım!"

... Bu konuşmadan etkilenen halk kendi kendine farklılık oluşturmaya başlar.Eğer gerçekten isterlerse,inanırlarsa onlar dünyanın yarınlarını,çocuklarının geleceklerini değiştirebilirler

  20 YIL SONRA

  20 YIL SONRA

BÖLÜM 2:

SCP VAKFININ KURULUŞU

Merhaba ben Mete. Canavar avcısıyım , ihbarlar sayesinde geçimimi sağlıyorum. ihbarlardan birinde yakınlardaki bir ormandan gelen yüksek ve kulak çınlatıcı sesler  çıktığı yazıyordu ve ben bunu kabul ettim. Kameramı,  şelaleden düşer diye su geçirmez kaplama yaptırdım . Ve ayrıca olabilecek her tehlikeye karşı hazırlığımı da yaptım.

Geldiğimde çok yüksek sesle koşan koşum koşmuşum ve koşarken önüme salyalı ağzını açtı ancak ben ondan zamanında kaçmayı başardım, koşmaya başladım 

Ancak talihsizlikler beni bırakmadı , ayağım kaydı ve şelaleye düşmeye başladım . düşüşe hazırlandım ve düştükten sonra koşmaya tekrardan başladım.

Canım çok acımıştı ama koşmaya devam ettim sonunda motoruma yetiştim am gene beni yakalamaya çalıştı. Oradan sıvıştım ve ilerlemeye başladığımda yan aynadan baktığımda bana yetişmişti neredeyse.  Güneş doğmaya başlamıştı ve baktığımda o canavar ağaca dönüşmüştü resmen valiliğe gidip bunu zorla kabul ettirdikten sonra gece operasyonuyla onu yakaladık.  Onun aslında Çernobil Patlaması sonrası oluşan mutasyonlaşmış bir yaratık olduğunu tespit ettik.

Daha sonra onlardan çok daha fazla olduğunu anladık ve onları incelemek için SCP adında bir vakıf kurduk ve o canlılara SCP dedik

           25 yıl sonra...

Aslına bakılırsa bunu yaşlı halimle kaleme alırken utanıyorum.

Dün akşam bulduğumuz yeni bir SCP bir kaza sonucu bizi 1962 yılına ışınladı.

Açıkçası artık sonumun nasıl olacağını düşünürken ... Bunun gerçek son olduğunu fark etmemişim.

BİTTİ

BİTTİ

STORYBOARD TEAM-1 

SERGÜL UÇUCU- AYŞE ATIL

CHARACTERS

Daisy: Ezgi                           

Mrs. Honey: Nisa              

Father: Orhan

Jack: Tuna

Mother: Fatma

FRIENDS:

Yuna: Elif Damla

Lisa: Ebrar

Rozi: Zeydep Duru

KARANLIKTA BİR ÇİFT GÖZ