Once Upon A Time..

In a far away land, there was a boy who had no hair. His name is bald boy. 

Once a day Bald Boy saw a big crowd across the village.

A tradesman was shouting, ' I need someone to help me to bring heavy goods from a country far away. I will pay that person ten gold coins. Who can do it?'

Bald Boy immediately shouted, ' I will do it'

Bald Boy and tradesman met. 

The tradesman gave Bald Boy  a horse to travel with some gold coins.  Off he went

Bald Boy travelled trough harsh conditions in search of his final destination .

After three days he decided to take a break.

He saw a well and decided to look inside.

Poor Bald Boy fell inside!

He found himself in a beautiful garden.

Suddenly a big Angry Giant apeeared. Bald Boy was terrified. The Angry Giant asked Bold Boy.

'What is the prettiest thing in the garden?'

Bald Boy responded, ' Whatever the heart like is the prettiest '

' Do you think am an angry person?' asked the Giant

'I do not judge a book this cover' replied Bald Boy.

Do you think these flovers will survive the rain?' asked Angry Giant.

 'If they survive the storm, they won't be bothered by the rain' replied Bald Boy.

The Angry Giant was impressed by Bald Boy's answer. He gave Bald Boy some pomegranates as a reward.

After delivering the goods Bald Boy went back home to his mother and he said 'Look mother , a big Angry Giant gave me some pomegranates. Let's eat them!'

Bald Boy sliced open the pomegranates.

To his surprise there were jevels inside. Bald Boy and his mother were shocked.

Bald Boy decided to to sell the jewels to feed the poor in the village.

THE END

KELOĞLAN VE KIZGIN DEV

ŞEHİT JANDARMA ER SELİM KOÇDEMİR ANADOLU IMAM HATIP HIGH SCHOOL

Bir varmış bir yokmuş.........

Uzak bir diyarda saçı olmayan bir çocuk varmış. Adı Keloğlan 'mış.

Birgün Keloğlan köyün karşısında büyük bir kalabalık görmüş

Bir tüccar 'uzak bir ülkeden ağır yük getirmeme yardım edecek biri lazım. Ben o kişiye on altın veririm. Kim yapar?

Keloğlan hemen bağıdı, 'Ben yaparım'

Keloğlan ve tüccar buluştu.

Tüccar Keloğlan'a yanında yolculuk edecek bir at ve bir miktar altın verir ve Keloğlan yola koyulur.

Keloğlan gideceği yere varabilmek için zor koşullardan geçer.

Üç gün sonra mola vermeye karar verir.

Keloğlan bir kuyu görür ve içine bakmaya karar verir ama zavallı Keloğlan kuyunun içine düşer.

Kendini güzel bir bahçede bulur.

Aniden büyük bir öfkeli dev belirir. Keloğlan dehşete kapılır!

Kızgın dev Keloğlan'a 'Bu bahçedeki en güzel şey nedir?' diye sorar.

Keloğlan gönül neyi severse o en güzeldir diye yanıtlar.

'Benim kızgın biri olduğumu düşünüyor musun?' diye sorar dev.

Keloğlan ' Kitabı kapağına göre yargılamam' diye yanıtlar.

'Bu çiçeklerin yağmura dayanacağının düşünüyor musun?' diye sorar dev

Keloğlan 'Fırtınadan sağ çıkarlarsa yağmurdan rahatsız olmazlar' der

Kızgın dev Keloğlan'ın cevabından etkilenir.

Ödül olarak Keloğlan'a bir nar verir.

Keloğlan eşyalarını teslim ettikten sonra annesinin yanına döner.

'

Anne bak koca kızgın dev bana bir nar verdi, hadi yiyelim' der.

Keloğlan narı dilimler ve içinde mücevherleri bulur, annesi ve Keloğlan çok şaşırır.

Keloğlan bu mücevherleri köyün yoksul insanlarına dağıtmaya karar verir.