Bir zamanlar Aylin adında küçük bir kız varmış. Aylin'in okula başlama yaşı gelmiş. Aylin bu yaşa kadar zamanının çoğunu ailesi ile geçirmişti. Öğrendiği her şeyi anne ve babasını gözlemleyerek öğrenmişti. Okul ile ilgili birçok şeyi merak ediyor ve büyük bir heyecanla okulların açılacağı günü bekliyordu. Derken bu heyecanlı bekleyişten sonra okulun açıldığı gün gelmişti.

    Once upon a time, there was a little girl named Aylin. Aylin was old enough to start school. Until this age, Aylin spent most of her time with her family. She learned everything by observing her parents. She was curious about everything about school and was waiting with great excitement for the day the schools would open. Then, after this exciting wait, the day the school opened came.

  Aylin yeni arkadaşları ve öğretmeni ile tanıştı. Kısa sürede okuluna alışmış zaman geçtikçe okuma ve yazmayı öğrenmişti. Okul onu çok mutlu ediyordu. Bir gün aklına muhteşem bir fikir gelmişti. "Mutluluk Kumbarası" oluşturacak ve onu mutlu eden her olayı,  davranışı yazıp unutmamak için mutluluk kumbarasına atacaktı.

  Aylin met her new friends and teacher. He quickly got used to his school and learned to read and write as time went by. School made him very happy. One day a great idea came to his mind. He would create a "Happiness Piggy Bank" and write down every event and behavior that made him happy and throw it into the happiness piggy bank so that he would not forget it.

  Aylin bu fikrini daha sonra öğretmeni ve arkadaşları ile paylaştı. Öğretmeni fikri çok beğendi ve proje haline getirmeyi düşündü. Bir anket hazırlayarak çocuklara onları en mutlu eden aktiviteleri sordu. Öğrencilerin verdikleri cevaplara göre bir liste hazırlayarak uygulamaya koyuldu.

 Aylin later shared this idea with her teacher and friends. His teacher liked the idea very much and thought of turning it into a project. He prepared a survey and asked children about the activities that made them happiest. It was put into practice by preparing a list based on the answers given by the students.

   Öğretmeni başka şehir ve ülkelerdeki öğretmen arkadaşlarına da projeden bahsetti ve onlar da bu projede yer almak istediler. Ortak çalışabilecekleri, çalışmalarını yükleyip görünür kılabilecekleri eTwinning platformunda buluştular. Gerekli izinleri alıp öğrenci görüşleri doğrultusunda ortak aktiviteler belirleyerek çalışmaya koyuldular.

   His teacher also told his teacher friends in other cities and countries about the project and they also wanted to take part in this project. They met on the eTwinning platform, where they could collaborate, upload their work and make it visible. They got the necessary permissions and set out to work by determining common activities in line with the students' opinions.

   Bütün öğretmenler öğrenci ve velilerle toplantılar yaparak projenin tanıtımını yaptılar. Aylin ve arkadaşları bu projede yer aldıkları için çok mutlu ve heyecanlıydı. Proje etkinlikleri çok güzeldi. Gezi, sanat, tarih, drama, dans, bilim etkinlikleri, doğa gözlemleri gibi birçok aktivite gerçekleştireceklerdi.

   All teachers held meetings with students and parents and promoted the project. Aylin and her friends were very happy and excited to take part in this project. The project activities were very nice. They would carry out many activities such as travel, art, history, drama, dance, science activities and nature observations.

  Bütün proje ekibi öncelikle kendilerine birer mutluluk kumbarası hazırladı. Onları mutlu edecek her etkinlikte kumbaraları dolacaktı. Öğretmenleri şöyle demişti "Mutlu bir insan çevresini de mutlu eder." Bu sözden yola çıkarak önce mutluluk kumbaralarını dolduracak sonra bu mutluluk dalgası tüm çevrelerine yayılacaktı.

   The entire project team first prepared a happiness piggy bank for themselves. Their piggy banks would be filled with every activity that would make them happy. Their teacher said, "A happy person makes those around him happy." Based on this statement, happiness would first fill their piggy banks and then this wave of happiness would spread to all around them.

   Proje ekibi oylama yaparak projenin sloganını belirlediler. Oy birliği ile seçilen slogan "Mutlu Ol Mutlu Et" oldu. Proje çalışmalarını yaparken bu cümleden yola çıkarak hayatta iyi olmanın yolunun mutlu olmaktan geçtiğine inandılar. Mutlulukları önce ailelerini, sonra okuldaki diğer arkadaşlarını ve daha sonra tüm çevrelerini etkileyecek ve gittikçe yayılacaktı.

   The project team determined the slogan of the project by voting.The slogan chosen unanimously was "Be Happy, Make Happy".While doing their project work, they believed that the way to be good in life is to be happy, based on this sentence. Their happiness would first affect their families, then their other friends at school, and then their entire circle, and would gradually spread.

 Öğretmenleri ilk olarak internetin güvenli kullanımı hakkında bilgiler verdi. Konu ile ilgili videolar izlediler, kodlama ve boyama çalışmaları yaptılar. Müze gezisi heyecan vericiydi. Tarihte yaşamış ve şu an yaşamakta olan toplumların bilim ve sanat ürünleri, kültürleri ile ilgili bilgiler edindiler. Oyun ve eğlence etkinliğinde ise çok eğlendiler.

  First, their teachers gave information about safe use of the internet. They watched videos on the subject and did coding and painting exercises. The museum trip was exciting. They acquired information about the scientific and artistic products and cultures of societies that lived in history and are alive today. They had great fun in the game and entertainment activity.